Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Atalay’dan Diyarbakır ve Mardin’deki yangına ilişkin açıklama:
Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Memet Atalay, 15 kişinin hayatını kaybettiği Diyarbakır ve Mardin arasında çıkan anız yangınına ilişkin, “Yangının elektrik kaynaklı olmadığı belge ve görüntülerle sabit. Vatandaşlarımızdan, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarını sabır ve sükunetle beklemelerini istirham ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Atalay, yazılı açıklamasında, yangında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Yangınla ilgili tüm görüntü ve delilleri, kamu kurumları ve ilgili makamlarla paylaşmaya devam ettiklerini belirten Atalay, uydu görüntülerinde yangının çıkış noktasının anız yakımı kaynaklı olduğunun açıkça görüldüğünü bildirdi.
Atalay, şunları kaydetti:
“20 Haziran’daki yangının ardından saha ekiplerimizle birlikte yaptığımız ilk çalışmalarda yangının elektrik hatlarından kaynaklanmadığını tespit etmiştik. Ardından yangın ile ilgili basına, kamuoyuna ve savcılığa intikal eden iddiaları da cevaplamaya devam ediyoruz. Yangının başladığı Köksalan Mahallesi mezarlık bölgesinde elektrik hattımızın bulunmadığını bir kez daha ifade etmek isterim. Yangının hemen ertesi günü saat 10.00 civarında Köksalan Mahallesi genelinde hem köy içi alçak gerilim şebekesi hem de orta gelirim şebekesinin bulunduğu alanlarda yaptığımız incelemelerde herhangi bir iletken kopukluğu, direk düşmesi veya alçak gerilim arızasına rastlamadık. Bu tespitlerimizi son olarak yaptığımız detaylı tespit ve incelemelerle, uydu görüntüleri ve farklı kamera kayıtları aracılığıyla da doğruladık.”
– “Sentinel 2 uydusundan aldığımız görüntülerde de yangının anız yakımından kaynaklı olduğu görülmektedir”
Yangının iki farklı özel mülkte gerçekleştirilen anız yakımından kaynaklandığını ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
“Bazı medya organları ve sosyal medya kanallarında yangının elektrik kaynaklı olduğu iddia edilmiş olsa da biz elektrik hatlarından kaynaklanmadığını kanıtlarıyla beraber tekrar ifade ediyoruz.
17 Haziran ve 20 Haziran’da Sentinel 2 uydusundan aldığımız görüntülerde de yangının anız yakımından kaynaklı olduğu görülmektedir. Nem ve ısı göstergeleri de anız yakımının, yangından saatler önce parsellerin çevrilerek planlı bir şekilde yapıldığını net olarak gösteriyor.
Arazinin, anız yakımı olmadığını iddia eden ve Valilik açıklamasını da yalanlayarak yangının elektrik tellerinin tutuşmasından kaynaklandığını belirten sözde görgü tanığının ailesine ait olduğu tespit edildi.
Yangının meydana geldiği diğer arazinin de bir başka tanığın ailesine ait bir alan olduğu da tespit ettik. 15 vatandaşımızın vefatı ve onlarca insanımızın yaralanması ile sonuçlanan yangın, 20 Haziran akşam saatlerinde başlamışken, medya ve sosyal medya mecralarında yayılan söz konusu kamera kaydı 23 Haziran tarihine ait olup gündüz saatlerini gösteriyor.
24 Haziran pazartesi günü sabah saatlerinde, Mardin’in Derik ilçesinde bir meyve bahçesinde çıkan ve elektrik tellerinden kaynaklı olduğu öne sürülen bu yangın videosunda, kamera kaydında kamera görüntülerinde kayıt tarihinin 23 Haziran 2024 olduğu açıkça görülüyor.
Konuyla ilgili tüm görüntü ve delilleri, kamu kurumları ve ilgili makamlarla paylaşmaya devam ediyoruz. Yangının elektrik kaynaklı olmadığı belge ve görüntülerle sabit. Vatandaşlarımızdan, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarını sabır ve sükunetle beklemelerini istirham ediyoruz.”
Atalay, 1 milyar dolardan fazla şebeke yatırımı yapılmasına rağmen, özellikle kırsal ve tarımsal sulama alanlarında Dicle Elektrik saha çalışanlarının fiziki ve sözlü şiddetin odağı olmaya devam ettiğini kaydetti.
Zaman zaman fiziki saldırılara dönüşen, çalışanları darbedilen, araçları tahrip edilen şirketin, buna rağmen yatırımlarından vazgeçmemekte kararlı olduğunu vurgulayan Atalay, ’10 yıllık teknoloji odaklı yatırımları ve etkin saha çalışmaları ile kayıp kaçak oranını yüzde 76’dan yüzde 4’e düşüren şirket, ülke ekonomisine de büyük bir katkı da sağlamış oldu. Kayıp kaçak oranında 10 yılda tüm engellemelere rağmen yıllık yaklaşık 9 milyar kWH enerjiyi kayıt altına alan bir dağıtım şirketi, bu sayede ülke ekonomisine özelleştirmenin ilk 10 yılında 165 milyar lira katkı sağladı.” ifadelerini kullandı.