
Türk gençliği bilmek zorundadır ki; muhtaç olduğu güç damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur.
Fatih Sultan Mehmet Han, Konstantinapol kentinin sadece bir devlet başkenti olmadığını, en az bin iki yüz yıllık bir bilgi, kültür, sanat, bilim, hukuk ve devlet geleneği sahibi bir kent olduğunu bilmektedir.
Özellikle askere 2. gün yağmanın kesilmesi emri boşuna verilmiş değildir.
Neticede Konstantinapol kenti sahip olduğu miras ile Türk devlet ve toplum geleneğini derinden etkilemiştir.
Doğu Romanın 1480 yıllık devlet geleneği, hukuku ve kültürü aynı ile yeni sahiplerine geçmiş ve Fatih Sultan Mehmet’in müthiş dehası kendini göstermiştir.
Avrupalıların “Gırnata kütüphanelerinden 30 kitap kaldı, sanayi devrimi yaptık.
Eğer kütüphaneler yakılmasaydı şimdi uzayda koloniler kurmuştuk.” Sözünde olduğu gibi Fatih Sultan Mehmet’in Konstantinapol kentinin fethinden sonra hemen kitapları koruma altına alması ve akabinde tercüme ettirmesi tesadüf değil; aklın, mantığın ve bilimsel düşünmenin neticesidir.
Türk çocuğu eğer örnek alacaksa bu büyük Komutanı, büyük devlet adamını, büyük hakanı örnek almalıdır.
Fatih, Türk çocuğuna olması gereken yeri 572 sene önce göstermiştir.
Ondan 470 sene sonra Konstantinapol’ü yeniden fetheden diğer Fatih, Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa “Yüksel Türk, senin için yükselmenin hududu yoktur!” derken de, Ebulfeth Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin açtığı yolda Türk çocuğunun milli bilincinin farkında olması, bu bilinçle daima çalışması, ilim Çin’de bile olsa gidip alması gerçeğini dile getirmiştir.
Bizim, Türk çocuklarının ilk ve en önemli görevi; tiktok, instagram, facebook, snapchat, whatsapp, telegram gibi bilumum sosyal çöplüklerde vakit öldürmek değil, atalarına layık evlatlar olup, bilim, kültür, sanat gibi konularda en önde olmak için çalışmaktır.
Türk gençliği bilmek zorundadır ki; muhtaç olduğu güç damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur.

Kudret Harmanda