
Dünya üzerindeki bütün TÜRK’lerin en eski ve tek ortak bayramı olan ;
” NEVRUZ BAYRAMI ” KUTLU OLSUN!
Anadolu ve Orta Asya TÜRK halklarında da, Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.
Ülkemize ve dünyaya huzur getirmesi dileği ile..
Elbette, Nevruz’un Türkler için önemini tarihi ve kültürel bağlamda genişleterek yeniden yazalım:
Nevruz: Türk Dünyası’nın Yeniden Doğuşu Nevruz, sadece bir bahar bayramı değil, Türk dünyası için binlerce yıllık bir yeniden doğuş, uyanış ve birlik simgesidir.
Toprağın uyanışı, doğanın canlanışı ve yeni bir döngünün başlangıcı olarak kabul edilen Nevruz, Türklerin Orta Asya’daki köklerinden Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada kutlanan ortak bir mirastır.
Tarihsel Derinlik:
Ergenekon’dan Çıkış: Nevruz, Türk mitolojisinde Ergenekon’dan çıkışı simgeler.
Demirin dövülerek dağların eritilmesi ve özgürlüğe kavuşulması, Nevruz’un en önemli sembollerinden biridir.
Bu, Türklerin zorlukların üstesinden gelme ve yeniden doğuş yeteneklerinin bir göstergesidir.
En az 4662 Yıllık Gelenek: Nevruz’un Türk kültüründeki yeri, binlerce yıl öncesine dayanır.
Bu bayram, Türklerin doğayla iç içe yaşamının, mevsimlerin döngüsüne saygısının ve toplumsal dayanışmasının bir ifadesidir.
Türk Takvimi ve Oğlak Ayı: Nevruz, eski Türk takviminde Oğlak ayının başlangıcını işaret eder.
Bu, yeni bir yılın, yeni umutların ve yeni başlangıçların müjdecisidir.
Kültürel Zenginlik:
Ortak Miras: Nevruz, Türk dünyasının ortak kültürel mirasıdır. Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada yaşayan Türk toplulukları, Nevruz’u kendi gelenek ve görenekleriyle kutlar.
Birlik ve Beraberlik: Nevruz, Türk dünyasının birlik ve beraberliğini pekiştiren bir bayramdır.
Bu özel günde, farklı coğrafyalarda yaşayan Türkler bir araya gelir, ortak değerlerini paylaşır ve dayanışma içinde olurlar.
Geleneksel Kutlamalar: Nevruz kutlamaları, çeşitli geleneksel ritüelleri içerir.
Ateş yakmak, demir dövmek, yumurta tokuşturmak, halay çekmek ve geleneksel yemekler yemek, Nevruz’un vazgeçilmezlerindendir.
Dede Korkut ve Ozanlar: Nevruz, Dede Korkut’un kopuzuyla, ozanların sazıyla, tarıyla ve dombrasıyla yankılanır. Şenlikler, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Türkistan’dan Yakutistan’a kadar yayılır.
Türk Dünyası’nın Coşkusu:
Turan Eli’nin Bayramı: Nevruz, Turan Eli’nin, yani Türk dünyasının bayramıdır.
Bu bayram, Türklerin ortak coşkusunu, umutlarını ve hayallerini yansıtır.
Yedi Deniz, Yedi İklim: Nevruz, Çin denizinden Atlantik’e, Kuzey Buz denizinden Akdeniz’e, Baltık’tan Hazar’a kadar geniş bir coğrafyada kutlanır.
Bu, Türklerin ne kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığının ve ortak bir kültüre sahip olduğunun kanıtıdır.
Bolluk, Mutluluk ve Barış: Nevruz, bolluk, mutluluk, barış, birlik, coşku ve dostluk dileklerinin paylaşıldığı bir bayramdır. Bu özel günde, Türkler birbirlerine iyi dileklerde bulunur, gelecek için umutlarını tazeler.
Kısaca Sonuç :
Nevruz, Türkler için sadece bir bahar bayramı değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir tarihin, zengin bir kültürün ve güçlü bir birlikteliğin simgesidir.
Bu bayram, Türklerin geçmişle bağlarını güçlendirmesine, geleceğe umutla bakmasına ve dünya üzerinde barış ve kardeşlik içinde yaşamasına vesile olur..
Dünden bugüne şanlı tarihimizde ve kültürümüzde önemli yer tutan; baharın, bolluğun, bereketin bayramı olan nevruzun yeni başlangıçlara vesile olmasını diliyoruz.
Türk ve Türk dünyasının, gönül ve kültür coğrafyamızdaki tüm Can’larımız Canan’larımız , soydaşlarımızın, kardeşlerimizin , komşularımızın ve en ufak hanelerimize kadar 21 Mart Nevruz Bayramı’nızı kutluyoruz.
Dilber Köse