Depresyon sürecinde kilo alımı ve beslenmenin etkisi
Dünyamızı etkileyen günümüz pandemi sürecinde birçok bireyin hareketsiz kalması, yeterli egzersiz yapabilecek olanaklara sahip olamaması, uyku ve beslenme düzeninde uygulanan olumlu olumsuz değişiklikler, ciddi belirtileri beraberinde getiren ve duygu durum bozukluğu olarak tanımlanan depresyon için ciddi ölçüde sebep ya da sonuç haline gelmeye başlamıştır. Özellikle bu dönemlerde çeşitli sebeplerle uygulanan yanlış beslenme düzeni ani bir şekilde görülen kilo alımlarına kapı aralamış ve bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olarak sıkıntılar yaşamasına sebep olmaya başlamıştır.
Depresyon kişilerde sürekli olarak mutsuzluk hissine sebep olan, günlük faaliyetleri yerine getirmekte zorluk çıkaran, yaşama dair ilginin azaldığı, umutsuzluğun hakim olduğu, kendini değersiz, suçlu, yorgun ve halsiz hissetme gibi semptomlarının da görüldüğü bir rahatsızlıktır. Depresyona sebep olabilecek birçok faktör mevcuttur. Her ne kadar bireyden bireye değişse de özellikle beslenme düzeninin de depresyonun sebeplerinde ve sonuçlarında önemi büyüktür. Yanlış beslenmenin ve hareketsizliğin başladığı durumlarda bireylerde hızlı kilo alımları ve obezite tehlikesinin görülme riski yükselir. Bunun yanında pandemi süreci gibi stresli bir dönemde aşırı yemek yemek de dünya genelinde yaygın görülen bir durumdur. Vücuttaki yağ oranının artması sebebiyle görülen obezite, bireylerde bedensel imajda hoşnutsuzluk hissini beraberinde getirebilmektedir. Benlik saygısında azalma, özgüvensizlik gibi olgular obez bireylerde sık görülen sıkıntılardandır ve depresyonun sebeplerindendir. Literatürdeki çeşitli araştırmalar incelendiğinde obez bireylerde depresyon görülme riski %55 oranında artarken, depresyon ile mücadele eden bireylerin de obeziteye yakalanma riskinin %58 oranında artabileceği tespit edilmiştir. Bütün bunlar bir araya geldiğinde bireyi içinden çıkılması zor bir döngüye sokabilir.
Nelere dikkat edilmeli?
Depresyon sürecinde benlik saygısı ile kurulacak denge oldukça önemlidir. Obezite gibi benlik saygısında sarsıcı etkilerin yıkıcı sonuçlarını azaltabilmek adına farkındalık ve erken teşhis önemli yer tutar. Fazla kilonun hem metabolizmaya hem de hormonlara olan etkisini düşündüğümüzde ruhsal problemleri de beraberinde getirebileceğini biliyoruz. Bu süreçte yeme isteğinde kontrolü sağlayabilmek adına bir uzman ile görüşmek ve süreci birlikte ilerletebilmek oldukça önemlidir. Depresyonun tedavi sürecinde negatif etkilere sahip alkol gibi maddelerden uzak durmak, düzenli egzersiz için gün içinde fırsat yaratmaya çalışmak ve bedenin düzen mekanizması olan uykuya yeterli bir şekilde yer vermek oldukça önemlidir. Depresyon sürecindeki bireylerde görülen isteksizlik ve umutsuzluk gibi semptomların bu süreçte beslenme düzeninde ve belirttiğimiz gerekli aktiviteler sırasında sürekli olarak negatif rol oynayabileceğinden, doğru teşhis ve tedavi için bir psikiyatrist ya da psikolog kontrolünde hareket etmek gereklidir. Bireyin beslenme sürecini kontrol eden uzmanı ile depresyonun tedavisinde rol alan doktoru ile uyum içinde olması da oldukça önemlidir. Özellikle pandemi sürecinde sosyal çevre ile kurulabilecek ilişkiler ve onların desteği bireyde olumlu sonuçlar doğurabilir. Aynı şekilde çevredeki bireylerin depresyon gibi süreçlerden geçen kişilere karşı özverili ve anlayışlı olmaya çalışması, özgüvenlerini sarsıcı davranışlardan kaçınmaları oldukça önemlidir.
İLAYDA ÖZGÜRBÜZ
KLİNİK PSİKOLOĞ