FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZDİR
Türkiye; farklı dinden, etnik kimlikten ve farklı siyasal görüşlerden oluşan insanların ortak yurdudur. Son zamanlarda pandemi sürecinde yaşadığımız acılar yetmiyormuş gibi, bu zorlu kara kış günlerinde geçim derdi de toplumu kasıp kavuruyor. Yoksulluk, işsizlik ve kutuplaştırma en büyük sorun olarak gündemdeki yerini koruyor. Son günlerde her ne kadar ırkçılığı körükleyenler olsa da, 30’dan fazla etnik kökenin yaşadığı ülkemizde asla ırkçılık söz konusu olmamıştır. Kaldı ki bu farklılıklar milletimizin en büyük zenginliğidir. Bu etnik kimlik üzerinden birliğimizi bozmaya yönelik planlar yapılsa da, her defasında geri tepmiştir. Bunun toplumda karşılığı yoktur. Çünkü milletin, bu tür ayrımcılığa izin vermesi asla söz konusu değildir. Bin yılı aşkın kardeşliğimizi bugüne kadar yıkmaya hiç kimsenin gücü yetmedi, bundan sonrada yetmeyecek!
Ülke olarak bugünlerde zor bir süreçten geçiyoruz. Başımızda koronavirüs belasıyla birlikte toplumun tüm kesimini vuran ekonomik kriz gibi zorlu bir süreci yaşıyoruz. Ülkeyi yöneten siyasi iktidara ve muhalefete düşen en önemli görev; daha fazla gerginlik ve kutuplaşma yaratmak yerine, birilerini suçlamak yerine, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek için ötekileştirici söylemlerden kaçınmalarıdır. Bunun yolu da ortak değerimiz Atatürk’ün en büyük eseri olan cumhuriyete sımsıkı sarılmaktan geçer. Cumhuriyet, kökü erdeme dayalı bir idaredir. Cumhuriyet, erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir…