Fransa’da yürütülen araştırmada, katılımcılara söz konusu dönemdeki alışkanları, etkinlikleri ve bunlara dair duygusal tepkilerine dair bir dizi soru soruldu.
Araştırmada, salgın nedeniyle getirilen kısıtlamaların, insanları, rutinlerini değiştirmeye ve yeni normallere ayak uydurmaya sevk ettiği kaydedildi.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 40’ının salgın öncesinde aktivite yaptığına işaret edilen araştırmada, salgın döneminde ise yaklaşık yüzde 60’ının yemek yapma, spor, resim çizme, dekorasyon, enstrüman çalma, dikiş dikme, metin yazarlığı gibi yeni ve yaratıcı aktiviteler yaptığı ileri sürüldü.
Bu dönemde yapılan aktivite oranı artarken en fazla yapılan etkinlikler arasında yemek yapma, spor, dans programları ve bahçe işleri öne çıktı.
Araştırma ekibinden Theophile Bieth, konuya dair yapılan diğer çalışmaların katılımcıların psikolojik olarak bu süreçten olumsuz etkilendiğini ortaya koyarken, kendilerinin sokağa çıkma yasaklarının kişileri daha “yaratıcı” hale getirdiğini tespit ettiklerini belirtti.
Bieth, kişilerin kendilerini daha iyi hissettikleri dönemlerde daha yaratıcı düşündüklerini gördüklerini ifade etti.
Fransız Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Enstitüsünden Alizee Lopez-Persem de yaratıcı düşüncenin kişilerin olumsuz duygularını daha iyi kontrol etmelerine de imkan tanıdığın dikkati çekti.