YÖRÜKLÜK * 15
İşgal döneminde Yunan, topraklarımızı ele geçirmekle kalmamış ahaliye zulüm yapmaya devam
etmiştir. İşgal edilen bölgede artık hiç kimsenin can, mal ve namus güvenliği kalmamıştır. Yıllarca
beraber yaşadığımız gayrimüslimler, Rumlar ve Ermeniler, Yunanlılara rehberlik etmiştir. Yerli Rumlar tam bir istihbarat örgütü gibi çalışmışlar. Çünkü bütün ticaret onların elinde olduğundan ahalinin elinde malvarlığı olduğunu bilmekteler.
Celeplik, kasaplık, bakkallık, fırıncılık, tüccarlık, kaçakçılık, yerli ürün ticareti ve bilumum ticaret onların elinde. Kim zengin, kimin menkulü (altın) kimin gayrimenkulü (arazisi) olduğunu yerli halktan çok Rumlar biliyorlar.
Bu durum yöre halkının yok olacağının işaretiydi.
Toplumda tam bir umutsuzluk hâkimdir.
Birde “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyen yerli işbirlikçiler de var içlerinde.
Bu arada Yörük Ali Efe’ye halk çok güveniyor. Efe’den işaret bekliyor. Çünkü Malgaç baskını
umut ışığı olmuş.
Yörük Ali Efe de boş durmuyor.
Diğer efelerle görüşmeler yapıyor. Emekli ve muvazzaf askerlerle görüşüyor. Hükumet subaylara baskı yapıyor. Bazı subaylar da hükumet yanlısı.
Dönemin Aydın müftüsü ve belediye başkanı, padişahın emirleri doğrultusunda hareket edilmesini savunuyor.
Miralay Şefik Bey, komutasındaki asker ve efelerle savaşmaktan yana.
Efeler ve halkın erkeği-kadını ya ölüm ya da kurtuluş taraftarı. Toplantılar tapılıyor.
Silah ve cephane envanterleri çıkarılıyor.
Lojistik destekler, iaşe ve milis sayıları tespit ediliyor. Velhasıl karar veriliyor: Düşman, topraklarımızdan atılacak.
Birinci amaç: Düşman, Nazilli’den ileriye geçemeyecek. İkinci amaç ise ülkemiz Yunan
gâvurundan temizlenecek.
Milli mücadele yıllarında İstanbul hükumetinden umudunu kesen askerler, efeler aracılığıyla
Mustafa Kemal ve arkadaşları ile irtibat sağlıyorlardı. Halkı efelere güveni tamdır.
Yörük Ali Efe, cephede sorumluluğu alıyor. Demirci Mehmet Efe de tefarik, asker, silah, gıda ve bilumum lojistik sorumluluğunu alıyor. Yöre ve bölge halkının desteği sağlanıyor Başta Aydın, Denizli, Burdur, Isparta olmak üzere bu illerde müdafaa-i hukuk cemiyetleri kuruluyor.
Bu cemiyetler Nazilli’de Demirci Mehmet Efe’ye bağlılar. Her ilin ilçelerinde kurulan cemiyetler, illerde kurulan üst cemiyetlere bağlanıyor.
İller arası ve Nazilli’yi Demirci Mehmet Efe’yi bilgilendirmek, Mustafa Kemal Paşa ile bilgileri
paylaşmak için de heyet-i milliye dernekleri kuruluyor.
Herkes ne yapacağını, nasıl çalışacağını biliyor. Mükemmel bir organizasyon yapılıyor. Nazilli’de
sanki kurtuluşun meşalesi yakılıyor.
Tam bir devlet aklı ile harekât yapılıyor.