 Küresel ısınma, bugünün dünyasında çözümü aranan sorunlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle artan ani ve anormal yağışlar, aşırı sıcaklıklar, tüm dünyayı olumsuz yönde etkiliyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü, AA muhabirine konuyla ilgili yaptığı açıklamada, küresel iklim değişiminin insan kaynaklı ve yapay bir durum olduğunu söyledi.
Normalde iklimlerin doÄŸal yollarla deÄŸiÅŸtiÄŸini dile getiren Ersoy, “Ancak biz bu durumu çok hızlandırdık. Son yüzyıl içerisinde ciddi ÅŸekilde atmosferin kimyasını bozduk, karbondioksit ve sera gazları salınımıyla atmosferin kimyası bozuldu. Bu durum güneÅŸ ışınlarını daha fazla tutuyor, sera etkisiyle hava daha fazla sıcak oluyor.” diye konuÅŸtu.
Prof. Dr. Ersoy, son yüzyılda sıcaklık artışının 1 derecenin üzerinde olduğuna dikkati çekerek, küresel iklim değişimine bağlı buzullarda erimelerle deniz seviyesinde son 40 yılda 20 santimetre yükselme olduğunu anlattı.
“Kuraklık, susuzluk, su kriziyle baÅŸ baÅŸayız”Bu durumun her yıl hızla arttığını vurgulayan Ersoy, “Küresel iklim deÄŸiÅŸimi nedeniyle olaÄŸan dışı, sıra dışı mevsim olayları görülüyor. Mesela kışın çok ağır kış koÅŸulları yaÅŸanabiliyor, yazın da aşırı sıcaklar olabiliyor. Kırk derecenin üzerindeki sıcaklıklarda dünyanın her yerinde, ülkemizde de dahil olmak üzere insanlar sıcaklığa dayanamayıp hayatını kaybedebiliyor. Ayrıca kuraklık, susuzluk, su kriziyle baÅŸ baÅŸayız.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ersoy, Türkiye’nin, Akdeniz’in en zengin su kaynaklarına sahipken ÅŸu anda bunun giderek azaldığını söyledi.
KiÅŸi başına düşen su miktarının 1500 tona kadar azaldığını kaydeden Ersoy, “EÄŸer kiÅŸi başına su miktarı bin tona düşerse artık su fakiriyiz. Dolayısıyla Orta DoÄŸu gibi iklim deÄŸiÅŸiminden çok etkilenecek bir bölgede yaÅŸadığımız için tüm politikalarımızı, tüm alışkanlıklarımızı iklim deÄŸiÅŸimi üzerine kurmamız gerekiyor. Çünkü dünyada su kıymetli bir meta. Ayrıca tarımda, evde su kullanma alışkanlıklarımızı deÄŸiÅŸtirmemiz gerekiyor.” dedi.
Afrika ülkelerinin suya ulaşmakta zorluk çektiğinin altını çizen Ersoy, 2030 yılında dünyanın dörtte biri ve 1,5 milyar insanın su kriziyle mücadele etmek zorunda kalacağını, Türkiye de dahil olmak üzere küresel iklim değişimine bağlı olarak bir adaptasyon süreciyle birlikte hazırlık ve planlar yapmak gerektiğini bildirdi.
“Ä°klim deÄŸiÅŸimine baÄŸlı seller, ani yağışlar artacak”Türkiye’de haziran ayında ani yağışların ve beklenmedik sellerin meydana geldiÄŸini anımsatan Ersoy, küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve ÅŸehirlerde betonlaÅŸmanın bu durumuna neden olduÄŸunu belirtti.
Prof. Dr. Ersoy, suyun yağış halinde toprağa sızacağı bir yer kalmadığını aktararak, şöyle devam etti:
“Su hemen yüzeysel akışa geçtiÄŸi için özellikle kent afetleri oluÅŸmaya baÅŸladı. Bu afetler artık ölümcül olmaya baÅŸladı. Bu durum tamamen insani kaynaklı. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi nedeniyle ani yağışlar ve aşırı sıcaklıklar önümüzdeki yıllarda dünyayı olduÄŸu gibi tüm ülkemizi de tehdit ediyor. Küresel iklim deÄŸiÅŸimine baÄŸlı olarak önümüzdeki yıllarda ani yağışlar ve sıcaklıklar daha da artacak. Ayrıca kışın beklenmedik soÄŸuk hava koÅŸulları yaÅŸanacak. Küresel iklim deÄŸiÅŸiminde kalıcı sıcaklıklar artıyor. Åžimdiye kadar kalıcı olarak sıcaklık 1 derece arttı. Bunu durduramazsak 1,5 dereceye çıktığında önümüzde kuraklık, aşırı iklim koÅŸulları, sıcaklıklar ve bu buna baÄŸlı insanı etkileyen pek çok faktörler, hastalıklar, hatta su konusunda anlaÅŸmazlıklar, savaÅŸlar çıkma ihtimali her zaman var.”
“Beklenmedik miktarda ve ani yağışlar fayda yerine zarar verebiliyor”Son dönemlerde ani yağışların yaÅŸandığını anımsatan Ersoy, “Sıcaklık arttığı için nem artıyor, birden su buharlaşıp bulutlara dönüşüyor, bulutlar da yağış getiriyor, ani yağışlar yaÅŸanıyor. Beklenmedik miktarda ve ani yağışlar fayda yerine zarar verebiliyor, ÅŸehirlerde seller yaÅŸanıyor. En son Ankara’daki selde 4 kiÅŸi hayatını kaybetti. Bunlar beklenmedik iklim koÅŸullarını beraberinde getiriyor. Bundan sonra ÅŸehirlerde beklenenden fazla sel olacak ve ekonomik olarak da bizi ciddi ÅŸekilde etkileyecek. Bu kaçınılmaz, bu bir kehanet deÄŸil. Yanlış, çarpık ÅŸehirleÅŸmenin küresel iklim deÄŸiÅŸimiyle etkilenmesi sonucu bunlar hep yaÅŸanacak.” diye konuÅŸtu.
“Su kaynakları giderek azalıyor”Türkiye’de iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi nedeniyle kuraklık yaÅŸandığını vurgulayan Ersoy, su kaynaklarının giderek azaldığını, su ihtiyacı olan insan nüfusunun ise iki kat arttığını belirtti.
Prof. Dr. Ersoy, yakın gelecekte bu nedenle bir su krizinin yaşanabileceğini dile getirerek, tarım politikalarının değiştirilmesi, çok su isteyen hayvancılık sektörlerinde değişiklikler yapılması, evlerdeki suyun tekrar kullanılması için düzeneklerin olması ve yağmur sularının yer altı barajlarında toplanması gerektiğini sözlerine ekledi.