“KÖPRÜDEN GEÇİŞ GARANTİSİ YETMEDİ CEZALARDA ŞİRKETLERE GİDİYOR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri tamamlanarak kabul edilen 3600 ek gösterge ve emekli ayıklarını arttıran düzenlemeleri içeren torba kanun teklifinin 46’ncı maddesinde yapılan düzenlemeye ilişkin olarak “Şimdi de ceza garantili köprüler ile karşı karşıyayız. Köprüden geçiş garantisi yetmedi, cezalarda şirketlere gidiyor.” diyerek tepki gösterdi.
DEVLETİN BÜTÇESİNİ SOYDURMAYALIM
Teklifin 46’ncı maddesi köprülerden para ödemeden geçtiğini düşündüğümüz vatandaşa herhangi bir tebligat yapılmadan kırk beş gün sonra cezai hükümlerin uygulanacağına dair bir düzenlemeyi içermektedir diyen CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, “İdari para cezasının tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın.” cümlesi hukukun temel ilkelerine tamamen aykırıdır. Hukukta cezalar ve belirli süreler tebliğle başlar, eğer tebligat yapılmamışsa süre başlamaz, cezai müeyyide hiç başlamaz. Köprüden geçtiğini düşündüğümüz şahıs parasının otomatik olarak çekilip çekilmediğinin belki farkında bile olmayabilir yani oradan ücretsiz geçtiğinin farkında olmayabilir. Dolayısıyla tebligat yapılmadan bu cezai hükümlerin uygulanması hukukun temel ilkelerine tamamen aykırıdır, hukuksuzdur, bunun değiştirilmesi gerekir, bu teklifin geri çekilmesi gerekir, aksi hâlde, hukuka aykırı bir düzenleme yapmış olursunuz.” dedi.
EKONOMİNİN TEMELİNE DİNAMİT KOYDUNUZ
Antalya Milletvekili Arı, “Her fırsatta söylüyoruz, ekonominin temeline dinamit konulmuş olan en önemli konulardan biri kamu-özel iş birliği projeleri. İşte kamu-özel iş birliği projeleriyle yapılan otoyollar, köprüler… Şimdi, bir taraftan ceza uyguluyorsunuz, bir taraftan ise ülkenin ekonomisini buralara teslim ediyorsunuz. Bakın bir örnek vereceğim. 18 Mart’ta Çanakkale Köprüsü açıldı. Bu köprünün ihale tarihi 16 Mart 2017. Kaç yıl garantisi var? On altı yıl üç ay on iki gün. O kadar çok hassas hesap yapılmış ki on iki gün dahi eklenmiş. Bu köprünün ihale tarihindeki bedeli 10 milyar 354 milyon 576 bin TL; Euro bazında 2 milyar 545 milyon 465 bin. Bu köprünün bittiği gün itibarıyla TL bazıyla Euro karşılığı 42 milyar liraydı. 42 milyar liraya günde 40 bin yolcu garantisiyle, 15 Euro artı KDV’yle bir garanti kapsamında köprü yapıldı. İlerideki ülkeye olan maliyetini artık siz hesap edin. Geçenden parasını alıyorsunuz, geçmeyenden cezasını alıyorsunuz ama hiç geçmeyenden de köyünde oturan benim Mehmet amcamdan da oturduğu yerden bunun parasını alıyorsunuz.
Ceza konusu gerçekten çok ilginç. “Burada 4 kat cezaya kadar müeyyide var, bu cezayı kim alıyor?” sorusu gerçekten çok trajikomik bir soru. Eğer bu cezayı da bu firmalar alıyorsa gerçekten durum çok vahim demektir. Bu konunun açıklığa kavuşması gerekir,
cezayı bu firmaların almaması gerekir. Kaldı ki zaten 4 kat ceza, artı bir de tebligat yapılmadan hükmedilen ceza.
Şimdi, kur korumalı mevduat sistemine geçildi. Daha 8 Nisan itibarıyla, ülkeye maliyeti 21 milyar dolayındaydı, şimdi, daha da arttı. Bu, açılış gününe yakın olduğu için 8 Nisan’ı söylüyorum. O gün köprüyü devlet olarak kendi imkânımızla yapmış olsaydık 42 milyara mal ediyoruz ama kur korumalı mevduatla, daha 8 Nisan’da yani üç-dört aylık maliyeti 21 milyar. Oralara para bulup yapıyorsak şu köprüleri kendi imkânlarımızla yapalım. Bir taraftan “Devletimiz güçlü.” diyoruz ama bir taraftan da Çanakkale Köprüsü’nde olduğu gibi, 5’li çete burada; Onun yerine, bu projeleri devletin kendi imkânlarıyla yapalım, vatandaşımızı da soydurmayalım, devletin bütçesini de soydurmayalım.” dedi.