BERLÄ°N (AA) – Scholz, Frankfurter Allgemeine gazetesi için kaleme aldığı makalede, siyasetin gerçeÄŸin görülmesiyle baÅŸladığının altını çizerek “Gerçek olan, emperyalizmin Avrupa’ya geri döndüğüdür.” ifadesini kullandı.
Birçok ülkenin yakın ekonomik iliÅŸkilerin ve karşılıklı bağımlılıkların aynı zamanda istikrar ve güvenliÄŸi saÄŸlayacağını umduÄŸunu ancak Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaÅŸla bu umudu gözle görülür ÅŸekilde yok ettiÄŸini belirten Scholz, Rus füzelerinin sadece Ukrayna’yı deÄŸil, aynı zamanda Avrupa ve uluslararası barış düzenini de moloz haline getirdiÄŸini vurguladı.
Putin’in gaz sevkiyatını durdurarak enerjiyi bir silah olarak kullandığını kaydeden Scholz, Sovyetler BirliÄŸi’nin bile SoÄŸuk SavaÅŸ sırasında bunu yapmadığını ifade etti.
Alman ordusunun ve sivil savunma yapılarının durumu ile Rus enerjisine olan aşırı bağımlılığa iÅŸaret eden Scholz, tüm bunların SoÄŸuk SavaÅŸ’ın sona ermesinden sonra yanlış bir güvenlik duygusu içinde olunduÄŸunu gösterdiÄŸini belirtti.
“Ne kadar çok enerji tasarrufu yaparsak o kadar iyi*Scholz, Almanya’yı daha güvenli ve dirençli, Avrupa BirliÄŸi’ni de daha egemen ve uluslararası düzeni daha sürdürülebilir hale getirmeleri gerektiÄŸini vurguladı.
Küresel ekonominin onlarca yıldır görülmeyen bir zorlukla karşı karşıya olduğunu kaydeden Scholz, şöyle devam etti:
“Kırık tedarik zincirleri, kıt ham maddeler, savaşın neden olduÄŸu enerji piyasalarındaki belirsizlik, tüm bunlar dünya çapında fiyatları artırıyor. Dünyada hiçbir ülke böyle bir geliÅŸmenin karşısında tek başına duramaz. Ä°ÅŸverenler, sendikalar, bilim ve siyasi karar alıcılar arasındaki uyumlu eylemin bir parçası olarak bu ülkede kararlaÅŸtırdığımız gibi, birbirimize baÄŸlı kalmalı ve el ele vermeliyiz. O zaman krizden girdiÄŸimizden daha güçlü ve bağımsız çıkacağımıza inanıyorum. Hedefimiz bu.”
Scholz, Alman halkına da seslenerek “Önümüzdeki aylarda hepimiz; sanayi, haneler, kasabalar ve topluluklar ne kadar çok enerji tasarrufu yaparsak o kadar iyi.” çaÄŸrısında bulundu.
Putin’in saldırganlığına karşı koyulması gerektiÄŸini vurgulayan Scholz, “2008’de Gürcistan’ın iÅŸgali, ardından 2014’te Kırım’ın ilhakı, DoÄŸu Ukrayna’ya yapılan saldırı ve nihayet bu yılın ÅŸubat ayında tüm ülkeye yapılan saldırıda bunu gördük. Putin’in bundan kurtulmasına izin vermek, ÅŸiddetin yasaları neredeyse hiçbir sonuç olmadan çiÄŸneyebileceÄŸi anlamına gelir. O zaman nihayetinde kendi özgürlüğümüz ve güvenliÄŸimiz de tehlikede olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Ãœye devletler arasındaki ayrılıklar bizi zayıflatıyor”Son yıllarda, AB’nin jeopolitik bir aktör haline gelmesi için sık sık ve haklı olarak çaÄŸrılar yapıldığını dile getiren Scholz, AB’nin kararlılıkla Putin’in neo-emperyalizminin baÅŸarılı olamayacağını belirttiÄŸini ifade ederek ÅŸunları kaydetti:
“Hedefimiz, Avrupa’da çok uzun süredir çözümler için mücadele ettiÄŸimiz tüm alanlarda saflarımızı sıklaÅŸtırmak olmalıdır; örneÄŸin göç politikasında, örneÄŸin bir Avrupa savunmasının inÅŸasında, teknolojik egemenlik ve demokratik dayanıklılıkta. Jeopolitik bir AB için kararımızın sonuçlarının çok farkındayız. Avrupa BirliÄŸi, emperyalizm ve otokrasinin yaÅŸayan antitezidir. Ãœye devletler arasındaki ayrılıklar bizi zayıflatıyor. BirliÄŸimizi mutlaka korumamız ve derinleÅŸtirmemiz gerekiyor. Rakip büyük güçlerin olduÄŸu bir dünyada sesimizi duyurmaya devam etmek istiyorsak, örneÄŸin dış politikada artık ulusal vetoları göze alamayız.”
Putin’in Ukrayna ve DoÄŸu Avrupa’daki diÄŸer ülkelerle iliÅŸkilerinin yeni sömürgeci özelliklere sahip olduÄŸunu kaydeden Scholz, Putin’in açıkça Sovyetler BirliÄŸi veya Çarlık Ä°mparatorluÄŸu modeline dayalı yeni bir imparatorluk hayalini kurduÄŸunu savundu.