Anketlere göre ABD’li seçmenin tercihinde, “silahlı şiddet ve güvenlik” öne çıkıyor
– Ülkede, önceki yıllara göre artış gösteren, özellikle okul ve iş yerlerinin hedef alındığı silahlı saldırı ve benzeri şiddet olayları, halkın güvenlik talepleriyle ilgili hassasiyetinin yükselmesine yol açtı.
Ekim ayında yapılan POLITICO/Morning Consult anketine göre, seçmenlerin dörtte üçünden fazlası şiddet suçunun ABD’de “büyük bir sorun” olduğunu, aynı oranda seçmen, şiddet suçlarının ulusal çapta arttığını söyledi.
Ankete katılan seçmenlerin yüzde 60’ı ise ülkede artan suç oranlarının ve silah edinme konusundaki politikaların ara seçimlerde kime oy vereceklerine karar vermede önemli bir rol oynayacağını belirtti.
14 Mayıs’ta 10 siyahinin ölümüne neden olan ırkçı Buffalo saldırısı ile 24 Mayıs’ta Teksas’ta 19 çocuğun katledildiği okul saldırısının Amerikalıların güvenlik endişelerinin artmasındaki en etkili olaylar olduğu öngörülüyor.
ABD medyası da konuyu gündemde tutuyorSeçmenlerin kamu güvenliği konusundaki kaygılarının, suç oranlarındaki tırmanışla paralel olarak artmasına bir katkı da medyanın silahlı saldırı ve her türlü şiddet olayını daha çok gündemde tutması gösteriliyor.
Ülkenin her tarafından şiddet vakalarının ekranlarda ve gazete sayfalarında daha fazla yer alması, ABD kamuoyunun kendilerini daha fazla hedef gibi hissetmesine ve sokakların daha az güvenli olduğuna inanmasına yol açıyor.
Düşünce kuruluşu Ceza Adaleti Konseyi (CCJ), 2022’de ülkenin büyük şehirlerinde cinayetlerin bir önceki yılın aynı dönemine göre azalsa da 2019’a göre hala yüzde 39 fazla olduğunu açıklarken seçim politikalarını netleştiren siyasi partiler ise şiddetin yayılması konusunda birbirini suçlamaya devam ediyor.
Medyada yer alan haberlerde, Cumhuriyetçilerin, kanun ve düzendeki asıl sorunun polisten değil Demokratların yönettiği şehirlerdeki yetkililerin “suçluları şımartmasından kaynaklandığını” iddia ettiği açıklamalara yer veriliyor.
Demokratlar ise toplu silahlı saldırıların artmasının asıl sebebinin, “silah alımını zorlaştıracak yasaların önünü tıkayan” Cumhuriyetçiler olduğunu ileri sürüyor.
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) istatistiklerinde, 2020’de ABD genelinde cinayetlerin yaklaşık yüzde 30 artarak 20 yılın en yüksek seviyesine çıktığı, tecavüz ve saldırı gibi suçlar dahil şiddet içeren vakaların da yüzde 5,2 arttığı bilgisi paylaşılmıştı.
New York, güvenlik endişesinin en yüksek olduğu eyaletler arasındaBuffalo saldırısı ve Teksas’ın Uvalde bölgesinde 19’u çocuk 21 kişinin katledildiği okul saldırısının ardından, New Yorkluların kitlesel silahlı saldırılardan duydukları endişe de anket sonuçlarına yansımıştı.
ABD halkı kamuoyu araştırmalarında, silah alımlarının zorlaştırılması ve polis bütçelerinin artırılmasıyla daha güvenli bir ortam oluşturulması talebini açıkça ifade ederken her 4 New Yorklu’dan 3’ünün şiddet suçlarının kurbanı olmaktan korktuğu ortaya çıkmıştı.
Spectrum News/Siena College tarafından 6 Temmuz’da yapılan ankete göre, New York’un büyükşehir bölgesindeki 5 ilçesinde yaşayan vatandaşların yaklaşık yüzde 70’i Kovid-19 salgını öncesine göre kendilerini “daha az güvende” hissettiklerini, New York Belediye Başkanı Eric Adams’ı suçla mücadele bağlamında “başarısız” bulduklarını ifade etmişti.
New Yorkluların yüzde 70’e yakını, silahlı bir kişinin mahallelerindeki insanları “dinleri, ırksal kimlikleri veya etnik kökenleri nedeniyle” hedef almasından endişe duyduklarını söylerken sadece yüzde 9’luk bir kesim ise bu konuda hiç endişe duymadığını belirtmişti.
Kamu güvenliğinin seçimlere etkisi akademik camiada da tartışıldıABD’deki silah edinme hakkı konusundaki tartışmalar ve silahlı şiddetin artması, yaklaşan ara seçimler çerçevesinde akademik camiada da öncelikli konular arasındaydı.
Rutgers Üniversitesi Ceza Adaleti Departmanı’ndan Prof. Lisa Miller, 25 Ekim’de düzenlenen panelde, silahlı şiddetin ABD’de kalıcı bir sorun olduğuna değinirken silah alımındaki kolaylığın son yıllardaki saldırı vakalarını artırmasını da “Ateşli silahların kolay bulunabilirliği, her yıl birçok Amerikalının öldürülmesinin başlıca nedenidir.” sözleriyle ifade etti.
Miller, “Amerikalıların güçlü bir çoğunluğu sağduyulu silah yasası istiyor. Seçmenler, hükümetin bu başarısızlığına duydukları öfkeyi ifade etmek istiyorlarsa, silahlı aşırılık yanlılarına karşı mücadeleyi sürdürmeye söz veren adayları desteklemeliler.” dedi.
Aynı panelde konuşan Rutgers Eagleton Kamu Yararı Anketi Merkezi Direktörü Ashley Koning de silahlı saldırıların ara seçim döneminde seçmenlerin kürtaj hakkı ve enflasyon gibi en önem verdiği konular arasında olduğunu gösteren anket sonuçlarına değinerek şunları kaydetti:
“Büyük çoğunluk silah kontrolü reformunun yasalaşmasını istemekte. Silah politikaları, enflasyonun sert etkileriyle rekabet eden bu seçimde öne çıkan daha geniş bir sosyal ve halk sağlığı sorunları dizisinin parçasıdır. Bundan sonra seçim gününe kadar bu konularda kim en güçlü ve yüksek sesle dillendirerek mücadele verirse, sadece kendi tabanını değil, kararsız seçmeni de en etkili şekilde harekete geçirebilir.”
Amerikan kamuoyu ayrıca, seçimlere yaklaşık bir hafta kala Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin eşine saldırı düzenlenmesi ve Demokrat bir üst düzey devlet görevlisinin hedef alınmasının da seçmenin tercihine etki edeceğini düşünüyor.