Engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek için 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla 3 Aralık, ‘Uluslararası Engelliler Günü’ olarak ilan edildi.
Sosyal yaşamda, iş yaşamında kendilerine çok zor yer bulan ve çeşitli güçlüklerle karşılaşan engellilerin farkına varmamız, onlarla birlikte yaşadığımızı unutmamamız gerek.
Sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hatırlayarak, sosyal medyadan birkaç paylaşım yaparak değil; yaşamın her alanında onların sorunlarına çözüm üretebilmek için uğraşmalı ve hayatın kenarında bırakmamalıyız. 3 Aralık kutlanacak bir gün veya bayram olmamakla birlikte engelli bireylerin yaşadıkları zorluklara karşı dikkat çekmek ve çözümü için alınmış bir karar olmakla birlikte, nedense çözüm değil engel oluyoruz.
Engelli asansörleri, engelli olmayanlar tarafından kullanıldığı için engelli bireyler bu asansörlere binmekte zorlanıyor.
– Engelli araç park yerlerine, engelli olmayanlar tarafından araç park yapabiliyor.
– Engelliler için yapılan yollara özen gösterilmediği için, kolaylıktan ziyade zorluklar oluşabiliyor.
– Kaldırımlarda engelli rampalarının önlerine araç çekildiği için, engelli bireyler kaldırımdan inerken zorlanabiliyor.
– Engellilere toplu taşıma araçlarında binerken, inerken gereken kolaylık gösterilmiyor.
– Engelliler için kaldırımlarda her ne kadar sarı bant olsa da, engelli bu bantları rahatlıkla kullanamıyor. Bunlar sadece ilk aşamada akla gelen sorunlar.
Çağdaş kent olma standardını yakalamış kentler, hizmeti standartlara ve mühendislik hesaplamalarına göre yaparlar. Çağdaş kent olmanın standartlarından biri de, engellilere kolaylık sağlayacak düzenlemeler yapmaktır. Bugün Antalya’da engellilere yönelik yapılan Engelli Park’ın ve Engelsiz Cafe’nin dışında hangi hizmet alanı vardır? Engelliler için yapılan kaldırımlardaki sarı bandı engellilerin çoğu zaman kullanma şansları ne yazık ki olmuyor. Çünkü kaldırımlar işgal altında. Bu yüzden pek çok kentimiz gibi Antalya da engelliler açısından sınıfta kalmıştır.
ENGELLİLERİ DIŞLAMAYIN
Toplumun engellilere karşı geliştirdiği iki farklı tutum var. Bunlar; acımak ve dışlamak…
Acıma duygusu, iyi niyetten kaynaklanıyor. Örneğin; toplu ulaşım araçlarında engellilere yer veriliyor. Karşıdan karşıya geçerken yardım ediliyor ya da bir miktar para veriliyor. Çoğu zaman da içimizden ‘Allah yardım etsin’ diye geçiriyoruz.
Engelli olmak suç yada günah olmadığı gibi engelin nerede ne vakit kime geleceğini hiç birimiz bilemeyiz.3Aralık Dünya Engelliler günü kapsamında gerçekleştirmiş olduğumuz UTEF UMUTIŞIĞI SANAT ENGEL TANIMAZ PROGRAMIMIZDA Engelli kardeşlerimizin sevincine ortak olmak, onların gülen yüzlerini görmek sevginin engel tanımadığını bir kez daha kanıtlamış oldu. Yaşama sevinci ile hayata tutunan bütün engelli kardeşlerimizin sadece bir gün değil, her gün yanında olmalıyız. Unutmayın ki; her sağlıklı insan yarının engelli adayıdır.
Güldane KAYA KAÇAR
UTEF Uluslararası Tüm Engelliler Yaşlılar Kimsesizler Federasyonu Genel Başkanı/Leman Gebizli Tüm Engellilere Umutışığı Derneği Kurucu Başkanı
