“Su, içinde bulunduğu kabın şeklini alır.”
Duygum anam, atam huyum
Gürül gürül, coşkun suyum
Özgür dağlar, doğam duyum
Toroslarda biçimlendim
GELECEK TOPRAK
Doğdukları evi, tutundukları toprağı, içtikleri suyu, gölgelendikleri ağacı, soludukları havayı, tırmandıkları dağları, beslendikleri tarihi, on bin yıllar içinde ürettikleri kültürü koruyamayan uluslar; geleceğini koruyamaz.
Gelecekte bir gün gelecek ama; nefes alabileceğimiz bir gelecek; yurdunu ve doğasını koruyan bilinçli yurttaşlarla gelecek.
Yoksa gelecek; ya çok karanlık, ya çok sıcak, ya çok soğuk, ya çöl, ya buzul, ya da ateş çağı olarak gelecek…
Yurt da bizim, dünya da bizim.
Gezegenimiz; tüm insanlığın ve her canlının ortak gezegeni.
Vicdanla denetlenmeyen bilim ve teknoloji; dünü tüketir, bugünü bitirir, yarınları yok eder…
Küresel ısınma yok. Yaşadığı küreyi yaşanmaz kılan azgın kapitalizm var.
Kızılderililer doğaya saygıda kusursuz bir halk. Ve onlar bizim dil ve kök akrabamız.
Dilleri Ural Altay Dil Kümesinden.
Demem o ki; Kızılderili dili, Türkçemizle aynı kökden.
İnançları Kam/Şaman. İnançları da atalarımızın inancı gibi.
Her sözleri de türül türül bilgelik kokuyor…
“Her şeye suların akışı karar verir. Bugünkü üstünlüğüne hiç güvenme. Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları.”
Kızılderili akrabalarımızdan öğreneceğimiz çok şey var.
Sular çekiliyor. Toprak tükeniyor, nüfus artıyor. Türkiye’miz; kitlesel bir göç dalgasıyla karşı karşıya. Birilerinin ‘özel’ olarak kurguladığı göç projesini bozamazsak eğer; ulus devletimiz büyük bir tehlike ile karşı karşıya.
Huyumuzu gözden geçirip; suyumuzu, toprağımızı ve her türden kültürel kalıtlarımızı korumalıyız.
Bir özdeyiş de kara Afrika’ dan,
Kenya’nın kurucu lideri Kenyatu’dan:
“Batılılar geldiğinde, onların ellerinde İncil, bizimse topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmemizi söylediler. Gözlerimizi açında bir baktı ki, topraklarımız onların olmuş, bizimse elimizde kala kala sadece incil kalmış.”
Ne yapmalı? Uyuşmamalı. Uyumamalı.
Uyuyanı; uyandırmalı.
Çünkü;
Su uyur, düşman uyumaz.
Deyimin doğrusu, Sü ( çeri, asker) uyur, yağı (düşman) uyumaz.
Himmet Cansız