DIŞ KAPI KİLİDİ VE ÇİN SEDLERİNİN GÜVENLİĞİ …
Her şey insanla başlayıp, insan ile
bittiğine göre, bu öz deyiş nede güzel önem kazanıyor: „Hırsız içeride ise, dış kapı kilit tutmaz.” Kilidin ne önemi olur!
Bazı ülkelerde; kültür ve kudsiyen taşıyan değerlerin ayaklar altına alınması için hazırlanan tuzakları görebilmek için uyarıcı olduğuna inandığım, okuyacağınız aşağıdaki “anönim” yazı, bunu oldukça güzel anlatmıyor mu?
Türkiye’de; hilafete gösterilen özenden, ay yıldızlı bayrak ve ATATÜRK’e yapılan saygısızlık ve saldırılardan, acep bizler ders çıkarabiliyor muyuz?
İki kulakları arası boş olan toplulukların eline verilen hilafet bayrağını taşıyanlar kadar, bu örgütlenmeyi yapanlar ve bu güruha bu fırsatı verenler, Anayasa suçu işlemiş olmuyorlar mı?
Gerçi tarih sayfalarında da yazar…
Türkler’den sonra Cengiz Kaan bile, Çin sed kapı bekçilerini satın alabildikleri kapıların bir birinden uzak olduğu uygun coğrafyadaki, Çinliler’in sağlam dış kapı kilidi zannettikleri sed duvarlarının diplerine yığdıkları taş ve toprakların üzerinden süvarilerini atlatıp, yine de Çin’in belli bölgelerini işgal edebilmişler.
Dış kapı kilidi ve içerideki hırsız!
Ne de ilginç bir kompozisyon!
Sevgi ve selamlarımla herkese iyi yıllar ve de İyi ve keyif içinde okumalar diliyorum! …
—————//————-
(Alıntıdır)
Çinliler barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi’ni inşa ettiler.
Yüksekliğinden dolayı hiç kimselerin tırmanamayacaklarını düşündüler…
Fakat, inşasından sonraki 100 yılda Çinliler 3 misli daha fazla işgale uğradılar.
Düşman piyade askerlerinin, hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara dahletmeye ihtiyaçları olmadı.
Çünkü, her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.
Çinliler yüksek ve kalın duvar inşa etmişlerdi; fakat duvar muhafızlarının karakterlerini inşa edememişlerdi.
Netice olarak, insan karakterini inşa etmek farklı ve önemli…
Her şeyin inşasından önce gelir.
Yeni neslin bugünkü ihtiyacı işte budur.
Bir oryantalistin dediği gibi; “Eğer bir milletin medeniyetini tahrip etmek istiyorsanız 3 yol var;
* Aile yapısını tahrip edin.
* Eğitim sistemini tahrip edin.
* Rol modellerini ve referanslarını küçümseyin, alçaltın.”
Aileyi tahrip etmek için; anneliği küçümseyin ve alçaltın.
Eğitim sistemini tahrip etmek için; eğitimcilere, öğretmenlere önem vermeyin ve toplumdaki itibarlarını düşürün ki, öğrencileri onları hakir görsün, küçümsesin.
Rol modellerin itibarını küçültün.
Alimlerin ve bilim adamlarının sinsice mahvına çalışın, ta ki onlardan şüphe duyulsun, kimse onları dinlemesin ya da takip etmesin…
Bilinçli anne kaybolduğunda, adanmış öğretmenler kaybolduğunda ve rol modeller itibarsızlaştırıldığında kim gençlere İNSANİ DEĞERLERİ öğretecek… ??
(Alıntıdır!)
————-//—————
Remzi Uysal
Lübeck, 05.01.2024