Bakan Şimşek: Enflasyonda kalıcı, belirgin bir düşüşün içindeyiz

 Karabük’te “Türkiye BuluÅŸmaları” kapsamında gerçekleÅŸtirilen “STK ve Ä°ÅŸ Dünyası BuluÅŸması” programında konuÅŸan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ÅžimÅŸek, Orta Vadeli Program (OVP) ile Türkiye’nin büyümesinin temellerini saÄŸlamlaÅŸtırmak istediklerini vurguladı.

Bazılarının “büyüme yavaÅŸlıyor” diyebileceÄŸine deÄŸinen ÅžimÅŸek, “Bu geçici yavaÅŸlamadır. Çünkü biz daha yüksek, sürdürülebilir büyümenin temellerini saÄŸlamlaÅŸtırıyoruz. Enflasyon bu sene mayıs ayında yüzde 75’le zirveyi buldu. Åžu anda aÄŸustos ayı itibarıyla enflasyon yüzde 52’ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı ÅŸekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı, belirgin bir düşüşün içindeyiz.” diye konuÅŸtu.

“Sürdürülebilir cari açıkta bu sene ve önümüzdeki senelerde sorun öngörmüyoruz”

Bakan Şimşek, Merkez Bankasının açıkladığı tahmin bandının üst kısmının yüzde 42 olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya enflasyonu çekmiÅŸ olacağız. Gelecek sene de yine bandın orta noktası olan yüzde 17,5 buçuk gibi, yani en azından Orta Vadeli Program’da (OVP) öyle öngördük. Ondan sonraki yılda tek hane tekrar yüzde 10’un altına. Dolayısıyla enflasyonda yani düşüş patikası bu çerçevede. Enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini saÄŸlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarı. Milli gelire oran olarak tabii. Büyük açık. Åžimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarına, daha sonra yüzde 3’ün altına düşürmeyi hedefliyoruz. Zaten AK Parti hükümetlerinin 20 yıllık geçmiÅŸine bakarsanız ortalama bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,4. Dolayısıyla depreme raÄŸmen tekrar harcama disiplinini saÄŸlayarak bütçede disiplini baÅŸaracağız.

Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3,8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1,7’ye düşürdük. Önümüzdeki 3 yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun deÄŸil çünkü bu düzeydeki cari açıkla biz hem dış borcun milli gelire oranını aÅŸağı çekebiliyoruz hem de rezerv birikimine gidebiliyoruz. Dolayısıyla sürdürülebilir cari açıkta bu sene ve önümüzdeki senelerde sorun öngörmüyoruz.”

Milletin karşı karşıya olduÄŸu en önemli sıkıntı alanının hayat pahalılığı, yani enflasyon olduÄŸuna dikkati çeken ÅžimÅŸek, OVP’nin esas itibarıyla enflasyonu kalıcı ÅŸekilde aÅŸağı çekecek program olduÄŸunu vurguladı.

“Türkiye’nin ÅŸu anda net rezervi swap hariç 30 milyar dolar civarı”

Rezerv konusuna da değinen Şimşek, geçen sene OVP öncesi 98,5 milyar dolar civarında brüt rezervin olduğuna işaret ederek, bu rezervi yaklaşık 58 milyar dolar artırıp 156 milyar dolara çıkardıklarını bildirdi.

ÅžimÅŸek, uluslararası tanımlara göre artık Türkiye’nin, rezerv yeterliliÄŸini saÄŸlamış durumda olduÄŸunu vurgulayarak, “Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan biri swap hariç rezervlerdi. Swap nedir diye merak ediyor olabilirsiniz; Merkez Bankası, diyelim ki geçici olarak döviz alıp onun karşısında TL verince bu swap iÅŸlemi oluyor. Åžimdi swap hariç net rezerv eksi 60,5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar artırdık ve Türkiye’nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık rezerv konusu endiÅŸe kaynağı olmaktan çıktı. Türkiye’nin ÅŸu anda net rezervi swap hariç 30 milyar dolar civarı.” dedi.

Kur korumalı mevduattan (KKM) çıkışın da diğer önemli hedeflerinden biri olduğuna değinen Şimşek, şöyle devam etti:

“Son 1 yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduata düşüş oldu. Epey mesafe katettik. Yani eylül başı itibarıyla kur korumalı mevduatın bakiyesi 144 milyar dolardan 46 milyar dolara düştü. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceÄŸini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarıydı, ÅŸu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam baÅŸarı var. Yani Türk lirasına, vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açık azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz bir taraftan rezerv biriktirdik bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz.”

Şimşek, vatandaşın kamuda disiplin ve tasarruf istediğine işaret ederek, geçen sene ve bu sene attıkları adımlarla bütçe harcamalarında kontrolü ve disiplini sağlamış durumda olduklarını söyledi.

“Tekrar Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyesine, notuna çıkartmakta kararlıyız”

OVP’ye devam ettikleri sürece kredi derecelendirme kuruluÅŸlarının not artırımına devam edeceÄŸini dile getiren ÅžimÅŸek, “Hain darbe giriÅŸimi sonrası kredi notumuz, yatırım yapılabilir seviyesinin altına düştü. Tekrar Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyesine, notuna çıkartmakta kararlıyız. Ve bu defa çok daha hızlı olacak, öyle görünüyor.” dedi.

Türkiye’nin karşı karşıya olduÄŸu en önemli makro ekonomik sorunun enflasyon olduÄŸuna dikkati çeken ÅžimÅŸek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz inanıyoruz ki, 2026’nın sonunda kararlı ÅŸekilde ve sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşürebiliriz. Nitekim zaten ÅŸunu öngördük; ‘Programın bu geçiÅŸ döneminde enflasyon yükselecek, mayısta zirveyi bulacak’ dedik. Mayısta zirveyi buldu ve mayıstan bu yana enflasyonda 23,5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu enflasyondaki düşüş devam edecek. Yılı yüzde 40 civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek sene de yüzde 20’nin altında bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde 10’un altında bir enflasyon…”

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan baÅŸkanlığında yaptıkları bir toplantıda dünyanın önde gelen büyük kuruluÅŸları ve ÅŸirketlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini aktaran ÅžimÅŸek, dünyanın yatırım çekme yarışında olduÄŸunu, Türkiye’nin mevcutları tutmak ve yenilerini çekmek için yatırım ortamını iyileÅŸtirmesi gerektiÄŸini, bu anlamda öngörülebilirliÄŸi düşüren enflasyonu tek haneye çekmeyi baÅŸaracaklarını söyledi.

Bakan Şimşek, büyük önem verdikleri yeşil ve dijital dönüşüm konularının, dünyanın önde gelen iki temel alanı olduğuna dikkati çekerek, Türkiye dijital ve yeşil dönüşümü sağladığında verimliliğin, rekabetin ve büyüme potansiyelinin artacağını, bu sayede de vergi politikaları ve dezenflasyon üzerinden gelir dağılımının bugünkü durumdan çok daha iyi hale geleceğini anlattı.

Türkiye ekonomisinin yüzde 23’üne tekabül eden sanayide, yüksek teknoloji gerektiren alanlarda 8 baÅŸlık altında 30 ürün belirlediklerini bildiren ÅžimÅŸek, “30 milyar dolar destekle, örneÄŸin çip, batarya, robot üretimi, saÄŸlık, tarım, iklim teknolojileri… Yani birçok alanda biz diyoruz ki ÅŸimdi bir üst kademeye doÄŸru çıkalım. Sanayi üretimimizde ve ihracatımızda yüksek teknolojinin payını artırmak için devlet ÅŸimdi elini taşın altına koyuyor.” dedi.

ÅžimÅŸek, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın açıkladığı “HIT-30” programı kapsamında, Türkiye’nin dış ticaret açığının neredeyse yarısına neden olan 284 ürün belirlediklerine iÅŸaret ederek, Türkiye ve dünyada bu ürünlerden birini üretme teknolojisi, bilgisi ve finansal yeterliliÄŸi olan giriÅŸimcilere 10 yıl vadeli, 2 yıl ödemesiz ve piyasanın çok daha altında maliyetle kredi verdiklerini kaydetti.

Son 21 yılda 900 milyar dolar ödenen enerji alanında, dönüşüm ve sürdürülebilirliÄŸin lüks deÄŸil zaruret olduÄŸunun altını çizen ÅžimÅŸek, yapay zekada yaÅŸanan devrimlere hazırlıklı olunması ve fırsatların kaçırılmaması gerektiÄŸini, Türkiye’nin yapay zeka hazırlık endeksinde kendisine benzer ülkelerden daha iyi durumda olduÄŸunu sözlerine ekledi.

Bakan ÅžimÅŸek, konuÅŸmasının devamında AK Parti iktidarında çeÅŸitli alanlarda Türkiye genelinde ve Karabük’te yapılan yatırımlara dair katılımcılara bilgiler verdi.

Kentteki programları kapsamında AK Parti Ä°l BaÅŸkanlığını, Belediye ve ValiliÄŸi ziyaret eden ÅžimÅŸek’e Vali Mustafa Yavuz, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Zekeriya Kaya, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Åžahin ve DurmuÅŸ Ali Keskinkılıç, AK Parti Kırıkkale Milletvekili Mustafa Kaplan, Karabük Belediye BaÅŸkanı Özkan Çetinkaya, AK Parti Ä°l BaÅŸkanı Ferhat Salt ve protokol üyeleri eÅŸlik etti.

Muhabir: Orhan Kuzu,Onur Orhan,Zafer Göder