1. Dünya savaşında verilen en önemli mücadele Çanakkale cephesinde olmuştur.
Savaşın seyrini büyük ölçüde değiştiren bu olayın önemini anlamak için o dönemi iyi analiz etmek lazım. Rusya ile itilaf devletleri ( ki bunlar; İngiltere , Rusya ve Fransa’dan oluşmaktadır. Savaş başladıktan sonra İtalya Sırbistan, Yunanistan, Romanya, Japonya, Brezilya ve ABD de bu cepheye katılmıştır.) arasında erzak ve asker geliş gidişi en hızlı ve güvenilir olarak ancak İstanbul ve Çanakkale boğazı alınırsa buradan Deniz yolu ile yapılabilecekti.
Bu sebepten Osmanlı imparatorluğunun başkenti İstanbul’un ve Çanakkale’nin alınması gerekmekteydi. Osmanlı ise bu savaşa katılmak istememekteydi ancak tam ortada kalmıştı. İki tarafta Osmanlı’yı kendi yanına çekmeye çalışıyordu. Almanlarla bir ittifak anlaşması imzalayan Osmanlı, Enver Paşanın savaş seferberliğinin ve Çanakkale boğazındaki hazırlıklarının tamamlanmamış olması bahanesiyle uzun süre savaştan uzak durmuştur. Ancak Almanların sürekli baskısı sürmüştür.
Akdeniz’de Britanya donanmasından kaçan Alman Gorben ve Breslau adlı gemilerin İstanbul’a gelerek buraya sığınması ve daha sonra Osmanlı donanmasına bağlı bir kaç gemi ile 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarının bombalanması sonucu Osmanlı fiilen savaşa katılmış oldu. Böylece Rusya’nın yanında yer alan Birleşik Kırallık Savaş Konseyi Sekreteri Albay Hankey Winston Churchill’in de destekleri ile Eylül 1914 de Çanakkale boğazı geçilerek İstanbul’un işgali ile ilgili savaş planı konseye sunuldu. Hasta adam gözüyle bakılan Osmanlı devletini yıkarak topraklarını paylaşmak kolay olacak düşüncesi ile Fransa ve Birleşik Krallık gemileri Şubat 1915 de Çanakkale’ye saldırılar başlatıldı. Hem deniz hem kara savaşı olarak tarihe geçen bu cephede Türk donanmaları 19-25 Şubat 1915 tarihlerinde yaptıkları büyük savunma sonrasında 18 Mart 1915 tarihinde ağır kayıplara uğrayan itilaf donanması Deniz harekatı ile Çanakkale boğazının alınamayacağını anlayarak Deniz savaşına son verdi. Zira sahilde bulunan topçu birlikleri Deniz donanmalarına büyük zayiat vermişlerdi.
Kara harekatı ile Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirme planı yaptılar. Böylece yeniden denizden saldırabileceklerdi. Fransa ve Britanya birlikleri 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadasının güneyinden karaya çıkmıştır. Ancak Osmanlı ordusunun güçlü direnişi sayesinde bu isteklerine de ulaşamamışlardır. Seddülbahir, Arıburnu, Suvla Koyu’n da büyük mücadeleler veren Osmanlı ordusu düşmanı geri geri püskürtmeyi başarmıştır.
Bu dönemde Kurmay Albay Mustafa Kemal ve savaş arkadaşları, 9 Ağustosta Birinci Anafartalar Muhaberesi ve 22 Ağustosta İkinci Anafartalar Muhaberesiyle düşmana geçit vermemiş Fransız, Anzak ve İngilizlerden oluşan düşman ordusunu yenerek Çanakkale Geçilmez ibaresini sadece tarihe değil bütün düşmanların beynine de kazımıştır. Düşmana karşı vücudunu siper eden korku nedir bilmeyen vatanı için canını verenlerin mertebeleri Şehit, mekanları Cennettir. Rabbim onların uğruna öldükleri bu vatanı, böldürmesin, darda koymasın, içine düşülen sıkıntılardan tez elden kurtarsın. Başta başkomutan Mustafa Kemal Atatürk silah arkadaşları ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun.
Güldane KAYA KAÇAR
Kalp Gazetesi.com ve Kalp Antalya Gazetesi imtiyaz sahibi
Leman Gebizli Umutışığı Der. Kurucu Başkanı
UTEF Genel Başkan Yardımcısı