15 Temmuz Türkiye’nin Aziz Şehitlerini Aziz Hatıralarıyla Yaşatmak
15 Temmuz 2016, Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak kazınan korkunç bir gündü.
O gece, ülkemizin demokrasisine ve milli iradesine yönelik bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Ancak Türk milleti, gözünü kırpmadan bu hain girişime karşı direndi ve demokrasiyi savunmak için sokakları mesken tuttu.
Bu kahramanlık destanında birçok vatandaşımız caddelerde, sokaklarda şehit düştü.
Onların fedakarlıkları, bağımsızlık ve özgürlük aşkıyla dolu olan Türk milleti için eşsiz bir gurur ve hüzün kaynağı oldu.
Şehitlerine ve geride bıraktıkları aziz hatıralarına sahip çıkmak için sokaklarda aylarca yatan engellisinden, yaşlısına “Aziz Türk Milleti” büyük bir fedakârlık örneği sergiledi.
Hatta vatan nöbeti tutan bu yaşlılar evin yolunu şaşırmış, Trabzon’da Cumhuriyet Caddesi’nde bir yaşlı kulağıma eğilerek: “Uşağım evin yolunu da unuttum, 11 gündür eve hiç gitmedim, buradan Akçaabat İpsil Köyüne nasıl giderim?” diye sorması bizi duygulandırdı.
15 Temmuz Türkiye şehitleri, bu vatanın en değerli evlatlarıdır.
Onlar, özgürlük ve bağımsızlık uğruna canlarını feda eden gerçek kahramanlardır.
Bu şehitler, milletimizin birlik ve beraberlik ruhunu en saf haliyle temsil etmişlerdir.
Kimi genç, kimi yaşlı, kimi asker, kimi polis, kimi sivil… Hepsi, aynı inançla ve aynı amaç uğruna bir araya gelerek darbe girişimine karşı direndi ve canlarını ortaya koydu.
Tüm şehitlerimize yüce Mevla’mızdan bolca rahmet diliyor, gazilerimizi tertemiz alınlarından öpüyorum.
Özellikle şu an hayatta olduğunu bildiğim 59. Topçu Eğitim Tugayı Komutanı Gazi Paşamız Davut Ala’nın ellerinden öpüyoruz. Umarım kendisine yazdığım mektubum eline ulaşmıştır.