BEN DEĞİŞMEZSEM, SEN DEĞİŞMEZSEN, NASIL DEĞİŞTİRİP GELİŞTİRİRİZ TÜRKİYE’Yİ?
Değişim başlamıştır. Ancak; toplumsal değişimler kısa zamanda da olmuyor. Olmadığını da; dün yapılan CB seçiminde herkes bir kez daha görmüş olmalı.
Görmeyenler veya görmek istemeyenler kör olmalı. Kimse kulağının üstüne yatmamalı.
Toplumsal/ kültürel değişimler kısa zamanda olmadığına göre; ister ulusal, ister yerel seçim olsun; seçimlere halk dili ve kültürünü çok iyi bilen, sosyolojiye uygun güçlü adaylarla girmek şart. Gerçekleri bilmek ve olacakları öngörmek için, kahin/bilici olmamız da gerekmiyordu.
CB Seçimin kaderini; Karadeniz, Orta Anadolu ve yeni vatandaş yapılan kaçkın seçmenler belirledi.
Kimi halay çeker, kimi semah döner, kimi horon teper, kimi zeybek oynar, kimi de fidayda…
Ancakkkk;
Türk halkının ortaklaşa sevdiği türküler; Orta Anadolu türküleridir.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; namuslu, temiz, çok çalışkan, nazik, beyefendi, mütevazi bir siyasetçi.
Sayın Kılıçdaroğlu, çok değerli bir Oğuz/ Türkmen evladı.
Gelgelelim; seçimi kazanmak için bu güzel özellikler yeterli olmuyor işte.
Ta Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmal’den bu yana süre gelen, İdris- i Bitlisi’lerin türettiği kara propagandaların, ne yazık ki hala alıcısı var.
Tarih boyunca dışa açık kentler toplumsal değişimin öncüsüyken, köyler/kırsal yöreler; değişime direnç göstermiştir.
Kültürel değişim sancılıdır.
Değişim uzun zaman alır. Her şeye karşın herkes değişir ama. Değişmeyen ve değişime ayak uyduramayan kültürler ölür.
Başkalaşmadan değişmeliyiz.
Köklere yabancılaşmadan değişim; en güzel değişimdir.
Değişerek gelişmeye mecburuz.
Tepeden tırnağa değişim!
Gençler!
Her yaştan genç kalanlar!
Evrensel lider, en büyük Türk, sarışın kurt Atatürk; sadece biz Türklere değil, tüm insanlığa da yol gösterip:
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” dedi.
“Ne mutlu Türküm diyene!”
Yaşasın tam bağımsız laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti!
Himmet Cansız
Sosyalantropolog