Toplumda yüksek hayat standartlarına sahip ve bulundukları mevki itibari ile beyaz yakalı tabir edilen kesimde hilekarlığa başvuruyor.
Beyaz yakalı hilekarlar, mesleklerinin toplum önündeki itibarından faydalanarak hile yoluyla haksız kazanç elde etmekten artık sakınca duymuyorlar.
Yapılan araştırmalar neticesinde işletmelerin, çeşitli hilelerle her yıl karlarının yüzde 4-8 oranında bir kayıp yaşandığı belirlenirken, dünya çapında hile ve suistimallere yönelik çalışmalar sürdürülüyor.
Merkezi Amerika’da bulunan Suistimal Denetçileri Birliği (ACFE) tarafından her yıl yapılan denetimler sonucuna göre, yayımlanan raporda Türkiye’de hile ve suistimallerin her yıl arttığını bize söylüyor.
Toplumda sporcu, avukat, akademisyen, sanatçı, idareciler ve değişik meslek gruplarından, beyaz yakalı diye tabir edilen kesim de hilekârlık var. Bu kişilerin konularında uzman oldukları için, suçlarını rahatlıkla gizleyebiliyorlar.
“Suç işleyen topluluğun yalnızca fakir kişilerden oluşmadığı ve farklılıkların birleşimi“ teorisini ortaya atan Edwin Hardin Sutherland aynı zamanda beyaz yakalı hilekârlar tanımlamasıyla ilginç bir gerçeği de gözler önüne sermiştir. Kaliteli takım elbise giyen profesyonellerin de suç işleyebileceği bir gerçektir. Sporcu, avukat, akademisyen, polis şefi, tarikat lideri, askeri personel, müdür ve yönetici gibi saygın mesleklere sahip olan beyaz yakalı hilekarlar, mesleklerinin toplum önünde ki itibarından faydalanarak hile yoluyla haksız kazanç elde edebiliyorlar.
Peki nedir beyaz yaka kavramı?
“Beyaz yaka” kavramı ücret karşılığında çalışan ve lüks kıyafetler içinde işine gelen kişileri ifade etmek için kullanılır. Çalışan tarafından elde edilen kuruma ait bilgilerin rakiplere bir bedel karşılığında sunulması beyaz yakalı suç iken aynı zaman da çalışan hilesidir.
Beyaz yaka suçları fiziki bir faaliyette bulunmadan işlenir. Elde etmek istediklerini kişisel veya kurumsal karları için sadece mesleğinin vermiş olduğu konum ve kariyeri fırsat görerek amaçlarına ulaşırlar. Beyaz yakalı hilekarlar, mesleğinin vermiş olduğu sosyal itibar ile şiddet uygulamadan hile yaparlar. Yaptıkları hile son derece yıkıcı olur ve telafisi mümkün olmayan ekonomik zararlar verir. Bu kişiler Şiddet içeren suçlardan daha çok parasal kayba neden olurlar. Beyaz yakalı hilekârlar, bireysel olarak suç işlediklerinden dolayı kurumsal suçlardan daha çok zarar verirler.
Sahip olduğu yetki nedeniyle bir kez bile yaptıkları hilenin verdiği zararlar ile defalarca kez yetkisiz bir hilekârın verdiği zarardan çok daha fazladır. Bu insanlar gerçek birer suçlu olmalarına rağmen zekâları sayesinde çoğu zaman ciddi ceza ya da hiç ceza almadan yaşamlarını devam ettirmeyi başarırlar. Özünde kendilerine duyulan güveni kullanarak, varlıkları kasıt unsuru yoluyla yanıltarak en çok finansal konularda hile yaparlar.
Beyaz yaka suçlarını işleyen kişilerin konularında son derece bilgili kişiler olduklarından dolayı işledikleri suçları karmaşık işlemler arasında gizlemeyi başarırlar.
Bu nedenle beyaz yaka suçlarının belirlenebilmesi ve kanuni takibi oldukça zordur. “Küçük ölçekli işletmelerde (satışları 10 milyon dolar altı işletmeler) beyaz yakalılarca verilen ortalama zararların 20 bin dolar) olmasına karşın büyük ölçekli işletmelerde verilen ortalama zararlar 6.bin dolar seviyesindedir.
Bu durumun temel nedeninin küçük ölçekli işletmelerin iç kontrol yapılarına daha az önem vermelerinden ve iç kontrol yapısı kurmak için yapmaları gereken yatırımları yapmamalarından kaynaklanmaktadır.
İtibarınızla kumar oynatmayın!