CEHALET EN BÜYÜK SORUN!
Türkiye’de cehalet konusunda tam anlamıyla içler acısı bir tablo var. Dünyada kültür fukarası ülkeler sıralamasında sonlarda yer alıyoruz. UNESCO’nun verilerine göre Türkiye’de halen 7 milyon kişi okuma yazama bilmiyor. Bu rakamın ezici çoğunluğunu kız çocukları ve kadınlar oluşturuyor. 1935 yılında Türkiye’nin nüfusu 16 milyon, okuma yazma oranı ise yaklaşık yüzde 20’ydi. 87 yıl sonra nüfusu 84 milyona ulaşmış yüzde 10’na yakını okuma yazma bilmiyor. Ülkemizde cehalet en büyük sorun! Ancak bu sorunun çözümü konusunda gereken adımlar atılmıyor. Çünkü cahillik siyasi iktidarların her zaman çekim alanı olmuştur.
Türkiye, harf devriminin ardından başlatılan okuma yazma seferberlikleriyle okur yazar sayısını her geçen yıl artırırken, 1927’de yüzde 11 olan okur yazarlık oranı 1935’de yüzde 20,4’e, 1950’de yüzde 33,6’ya, 1960’ta yüzde 39.5’e, 2008 yılında ise yüzde 85.71’e ulaştı.
Cehaletle mücadele, 1928 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen harf devriminden sonra, yeni harflerle okuma yazma öğretmek amacıyla Halk Mektepleri, Halk Dershaneleri ve Gece Kursları’nın ”Millet Mektepleri”ne dönüştürülmesiyle yapıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve en büyük okuma yazma seferberliği kabul edilen bu dönüşümle öğretmenlerle birlikte aydınlar da okur yazar sayısını artırma çabasına destek oldu. Bu seferberlikte bir yılda, öğretmen, kitap, bina, araç ve gereç yokluğuna rağmen 199 bin 534’ü kadın, toplam 597 bin 10 yetişkine okuma yazma öğretildi.
Atatürk’ün önderliğinde 1932 yılında kurulan ”Halkevleri” de cehaletle mücadelede önemli rol oynarken, Millet Mektepleri (Halk Dershaneleri) aracılığıyla 1928’den 1959 yılına kadar açılan okuma yazma kurslarında 1 milyon 867 bin 920 kişi eğitim aldı. Cehaletle mücadele etmenin yolu eğitimden geçer. Ancak ülkemizde son yıllarda eğitim üzerinde oynan oyunlar yüzünden ne yazık ki Türkiye, çağdaş eğitimden uzaklaştı.
* Cehaletle mücadeleye öncelik vermeyen toplumlar, gün gelir cehaletleri yüzünden; başkalarının geleceği için kendi kendileriyle savaşır hale gelirler…
* Cehalet öyle bir şeydir ki; doğruyu yanlış, yanlışı doğru gösterir adama, ne var ki, sonuçta her zaman acı çektirmiştir toplumuna…
* Cehalet asla okumaz ve öğrenmez, gerek duymaz, o hep hatmeder…
* Cehalet ilkeldir, asla sosyalleşmez…
* Medeniyet ise; kadın ve erkeğin birlikte yürüyebilmesidir…
* İşte bu yüzden cehaletin tek korkusu daima kadılar olmuştur…
* Eğer ülkemizde cehaletle mücadele başarıya ulaşmış olsaydı, ne askeri darbeler, ne kalkışmalar olurdu, ne de etrafındaki şakşakçıları…