Dağın Zirvesindeki Gerçek Sevinç
Dağın Zirvesindeki Gerçek Sevinç:
Bir gün, bizler Yörük kültürünü ve değerlerini daha geniş kitlelere duyurabilmek adına, Dağı’nın zirvesine tırmanmaya karar verdik.
Bu kararımızda, kültürümüzü yaşatma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuzun büyük etkisi vardı.
Zirveye doğru adımlarımızı attıkça heyecanımız ve sevincimiz katlandı.
Ancak, zirveye ulaştığımızda, içimizde bir eksiklik hissetmeye başladık.
Zirvede, asıl amacımızı unutmuştuk. Yörük kültürü davasını, dağın eteklerine terk etmiştik.
Meğer biz, sadece kendimizi dağın zirvesine çıkarmıştık. Bu anlayışla, gerçek mutluluğu ve huzuru bulamayacağımızı gördük.
Yörük kültürü davası, asıl hedefimiz olmalıydı. Onu unutarak, sadece şahsi hırslarımıza odaklanmıştık.
Bu deneyim, bize önemli bir ders verdi.
Gerçek sevinç, sadece kendi başarılarımızda değil, aynı zamanda başkalarının da faydasını gözettiğimizde ve onların kültürlerine sahip çıktığımızda yaşanabilir. Yörük kültürü davası, sadece bizim için değil, tüm insanlık için önemli bir mirastır.
Bu mirasa sahip çıkmak, gerçek sevinci ve mutluluğu bulmamıza yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, önemli olan zirveye ulaşmak değil, nasıl ulaştığımız ve kiminle paylaştığımızdır.
Yörük kültürü davası, bizi bir araya getiren ve ortak bir amaç etrafında kenetleyen önemli bir unsurdur.
Bu davanın bilincinde olarak, asıl hedefimize odaklanmalı ve birlikte hareket etmeliyiz.
Ben diğil biz olmalıyız.
Saygılar
Nasuf ABALI
11 04 2024