Ey karşı devrimciler!
Ey kartondan kaplanlar!
Körpe teğmenlere saldırıp durmayın. O çocuklar çok zeki. Ata’larına, köklerine bağlılar.
Başları dik, gözleri de mavi göklerde.
Bırakın boş işleri.
Geçime gelin geçime.
N’olcak şu ekonominin halleri?
Yoksulluğu yöneterek iktidarda kalıyordunuz.
Artık yoksulluğu da yönetemiyorsunuz.
Neden mi?
90 milyonluk nüfusun, 80 milyonu sayenizde yoksullaştı da ondan.
Ey kartondan kaplanlar!
100 yıldır, bazen kıyıdan köşeden, bazen de açıktan Atatürk’e ve kurucu değerlerine saldırıp durdunuz.
Boşa nefesinizi tüketmeyin. Yenildiniz.
Çünkü tarihsel tezlerinizin tümü çöktü.
Siz nakil kültürüyle yoğrulmuşunuz.
Atatürk, akıl ve bilimdir.
Akıl ve bilimle yarışılır mı?
Atatürk, beş bin yıllık Türk ulusunun sarışın kurdudur.
Atatürk sevgidir. Vicdandır. Özgürlüktür. Egemenliktir. Tam Bağımsız Türkiyedir.
Belki 1,5 yıl daha höykürürsünüz. İşte o kadar.
Bir daha Türk ulusunun başına musallat olma şansınız yok artık.
Ne mutlu Türküm diyene!
Cansızoğlu’yum hey, Serikli ozan
Ünüm Dadaloğlu, bir ucum Kozan
Önder’im Atatürk, kan damgam Lozan
Kuvvacılar ölmez, kalpağı taktım
Türkiyeli değil, Türküm hey Türküm!
Himmet Cansız