GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEM.
Biz bir milletiz, sevseniz de sevmeseniz de, Adımız Türk milleti. Karakteri bağımsız olan bir millet. Bu milletin sinir uçlarına dokunmayınız. Bu millet, Mustafa Kemal ATATÜK’ün; “Bağımsızlık karakterimizdir” sözünün üzerine kurulmuş bir devlettir. Bugün öyle bir gündür ki, karakterimizi yaşadığımız gündür. 1980 darbesini yapan güruh ortadan kaybolmuştur. (Bizim çocuklar) Türk milletine on yıllar kaybettirdi. Çünkü bizim çocuklar diyenler evanjelistlerdi. Hala onların hesabına çalışan bedbahtlar içimizde cirit atıyor.
Anadolu’da yetişmiş zeki Türk (Yörük) çocukları yüksek puanlarla en iyi üniversiteyi kazanıyor. Öğretimini iyi bir derecede bitiriyor. Lisansı, yüksek lisansı tamamlıyor. Buraya kadar sorun var normalde; ama biz yok diyelim. Bir şekilde lisans ve yüksek lisans alınıyor. Şimdi gelelim Anadolu’nun yiğit ve zeki çocuklarının başına gelenlere. Doktora tezini insanüstü gayretlerle çalışan, fakir aile çocukları kıt kanat geçinen bu Anadolu evlatları nelerle karşılaşıyor biliyor musunuz.?
Yukarıda bahsettiğimiz evanjelistler, bürokrasinin en önemli yerlerine gelmişler, kendinden olanlara geç, kendilerinden olmayan Anadolu’nun yiğit, vatansever, dürüst, zeki, çalışkan, üreten çocukları gelince sen kimsin, hangi taraftansın ve benzeri sorularla ve çeşitli sebeplerle tezleri kabul görmüyor. Zaten doçentlik ve profesörlük imkânları kendiliğinden bitiyor. O evanjelistler hep kazanıyor. Liyakatsiz kişiler ve yandaşlar da hep kazanıyor. Çünkü o kapılar Anadolu’nun yiğitlerine açılırsa, içimizdeki bizden daha fazla biz gibi görünen gafiller yerle yeksan olacak. Yok, olup gidecekler. Bunu gayet iyi biliyorlar. Biz onları Hasan, İrfan ve Coşkun olarak biliyoruz. Onlar da kendilerini bize öyle tanıtıyorlar. Aslında onların isimleri Hasan (Hans), İrfan (İvan) ve Coskun (Corç) dur. (Bu isimler örnektir).
Bunlar her siyasi partide, her türlü basın yayında (görsel ve yazılı), sanat ve sinema, bürokrasinin her alanında bunlar mevcuttur. Bu alanlar onların işgalindedir. Onların olmazsa olmazıdır. Bu bedbahtlar buraların elinde tutabilmek için her türlü kılığa girerler. Çünkü arkalarında ağa babaları var. Anadolu’nun saf, temiz ve dürüst gençleri gelirse bu ülke makûs tarihini yenecektir. Yeter ki biz, biz olalım. Birlik olalım. Geçmişimizi iyi bilelim. Kula kul olmayalım. Vatana bilinçli birey olalım. Bu Türk olmayan kişiliksizlere kanmayalım. Okuyalım, okutalım, öğrenelim, öğretelim, asla bıkmayalım. Asla bırakmayalım. Sözlü anlatalım. Anlatamadıklarımızı yazalım belki bir gün biri okur. Bizde bir fidan dikmiş oluruz. Bizden sonra biri fidanımıza bir bardak su verir. Velhasıl bir tohumdan milyonlarca fidan yetişir. Biz görmesek bile hayrından, razı olanların razısından, vicdanımızın rahatlamasından, huzurlu oluruz. Saygıyla arz olunur.
Nasuf Abalı