Hatay’da bulunan 3 bin 500 yıllık tablet dönemin ticari hayatıyla ilgili bilgi veriyor
Hatay’da 3 bin 500 yıllık tablet gün ışığına kavuştu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde “Eski Alalah” olarak bilinen “Aççana Höyük”te sürdürülen çalışmalarda 3 bin 500 yıllık tabletin gün ışığına kavuştuğunu duyurdu.
– “Bulunan tablette bir mobilya listesi var. Bu yüklü miktarda mobilya alışverişine ait listenin varlığı zaten kentin ekonomik gücü aynı zamanda da özellikle ticaret ekonomisinin işleyişi hakkında da bize bilgiler sunuyor”
– “En önemli detay en ufak bir kırığının dahi olmaması. Bu, dil bilimcileri için çok önemli çünkü üzerindeki yazı, çivi yazısı olduğu için en ufak bir deformasyon, o metnin okunabilmesini çok zor hale getiriyor”
Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ilk okumalara göre milattan önce 15’inci yüzyıla tarihlenen Akadça çivi yazılı tablette, yüklü miktarda mobilya alışverişine ilişkin kayıtların yer aldığını belirtti.
Bakan Ersoy, “28 gram ağırlığındaki bu tabletin Geç Tunç Çağı’nın ekonomik yapısını ve devlet sistemini anlamak adına yeni bir bakış açısı sunacağına inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Tarihi mirasın bulunmasındaki özverili çalışmaları için Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığı ekiplerini tebrik eden Ersoy, Anadolu’nun zengin mirasını gelecek nesillere taşımak üzere büyük bir titizlikle çalıştıklarını vurguladı.
Çağının ekonomik yapısı ve devlet sistemini anlatıyor
Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Eski Alalah Kenti kazıları kapsamında deprem sonrası sürdürülen restorasyon çalışmalarında bulunan tablet Akadça çivi yazılı olarak dönemine ışık tutuyor.
Tablet, Geç Tunç Çağı’nın ekonomik yapısını ve devlet sistemini anlamak adına yeni bir bakış açısı sunuyor.
Johns Hopkins Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Jacob Lauinger ve doktora öğrencisi Zeynep Türker’in çalıştığı tablet 4,2 ile 3,5 santimetre ölçüleri, 1,6 santimetre kalınlığı ve 27,85 gram ağırlığıyla dikkati çekiyor.
İlk satırlarında yüklü miktarda ahşap masa, sandalye ve tabure alımının kaydedildiği buluntudaki sayılar ve kimin aldığı ya da kime verildiği gibi konular üzerinde dil bilimciler çalışmalarını sürdürüyor.