Hırvat lider Milanovic, Srebrenitsa soykırımını inkar eden söylemlerini yineledi
Daha önce de Srebrenitsa soykırımına ilişkin “Soykırım siyasi bir ölçüdür.” ifadesini kullanan Milanovic, bugün yaptığı açıklamayla soykırım düşüncelerini bir kez daha tekrarladı.
Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Srebrenitsa’da yaşananların soykırım olarak tanımlandığını söyleyen Milanovic, “Bu konuda oldukça hassas olunmalı zira kararı bir tane mahkeme verdi. Süre ve büyüklüğüne göre daha büyük soykırımlar var.” dedi.
Milanovic, Müslüman ve Boşnakların, Sırpların inançsız olduğunu göstermeye çalıştıklarını iddia ederek, “Bunun bir adım ötesi Sırpları soykırımcı toplum olarak nitelendirmek. Bir grup hakim, bir zaman Temmuz 1995’teki bir olayı soykırım olarak tanımlamış. Bunu not ediyorum ancak bu Kur’an değil yani dini bir dogma olarak yaklaşamayız.” diye konuştu.
Hırvat toplumu üzerinde travmaya yol açan sorunlara ilişkin de konuşmaya hazır olduğunu söyleyen Milanovic, “Her şeyi açık açık konuşmalıyız. Hırvatlara yapılan zulümleri de. (Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sefik) Dzaferovic de dahil Bosnalı siyasilerin ülkeye getirdiği mücahit terörünü de.” dedi.
Milanovic, Dzaferovic’i “mücahitlere hizmet ettiği” iddiasıyla hedef alırken Hırvat üye Zeljko Komsic için “Hırvatların yalancı ve suçlu temsilcisi” ifadesini kullandı.
Sırp üye Milorad Dodik’i ise “kurtarıcı” olarak nitelendiren Milanovic, Bosnalı Sırpların çıkarlarını korumasının da “cesur ve özverili” bir tavır olduğunu savundu.
Srebrenitsa soykırımıBosna Hersek’teki savaş sırasında Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995’te Ratko Miladiç’e bağlı Sırp birlikleri tarafından işgal edildi. İşgal üzerine BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplara teslim edildi.
Otobüs ve kamyonlara bindirilen Boşnaklardan 8 bin 372’si götürüldükleri ormanlık alanlarda, fabrikalarda, depolarda hunharca katledildi. Katledilenlerin cenazeleri, ülkedeki çeşitli toplu mezarlara gömüldü.
Soykırımda katledilenlerin bir kısmının cesedine ise bugüne kadar hala ulaşılamadı.