
Kadın: Hayatın Temeli ve Gücü
Kadın, insanlığın başlangıcından bu yana hayatın temel taşı olmuş, toplumların şekillenmesinde büyük rol oynamıştır.
Türk kültüründe kadın sadece bir birey değil, bir anadır, bir liderdir, bir kahramandır. Tarih boyunca nice güçlü kadın, toplumun refahı ve özgürlüğü için mücadele etmiş, adını altın harflerle yazdırmıştır.
Türklerin geçmişine baktığımızda Tomris Hatun gibi cesur liderleri, Umay Ana gibi kutsal ve koruyucu figürleri görürüz. Çör Hatun devlet yönetiminde söz sahibi olmuş, Hayme Ana ise bir imparatorluğun temelini atan bilge bir kadındır. Onlar, kadınların sadece aile içinde değil, devlet yönetiminde de ne kadar etkili olabileceğini göstermişlerdir.
Kurtuluş Savaşı’nda kadınlar cephede ve cephe gerisinde büyük fedakârlıklar yapmıştır.
Nene Hatun, Kara Fatma, Gördesli Makbule, Şerife Bacı ve Aydınlı Efe Emir Ayşe gibi kahraman kadınlar, vatan uğruna canlarını ortaya koymuş, düşmana karşı dimdik durmuştur. Onlar, kadınların cesaretini, vatan sevgisini ve fedakârlığını tüm dünyaya kanıtlamıştır.
Yörük kültüründe kadın, çadırın direği, ailenin temelidir.
Obanın gözü kulağı olan Yörük kadını, sadece evinin değil, toplumunun da mihenk taşıdır. Erinin yanında yürüyen, ailesini koruyan, topluluğun huzurunu sağlayan bir liderdir. Kadın, sevgiyle ve saygıyla anılmalı, ona her gün kıymet verilmelidir. Çünkü kadın, yalnızca bir gün değil, her gün hatırlanması ve değer görmesi gereken en kıymetli varlıklardandır.
Kadın, saygıyı hak eden, sevgiyle büyüten, hayatı güzelleştiren bir çiçektir. O, yaradılanların en güzelidir ve varlığıyla dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirir.
Unutulmamalıdır ki, kadın güçlü olduğunda toplum da güçlü olur. Bu yüzden kadınlarımızın değeri her zaman bilinmeli, onların emeği, fedakârlığı ve sevgisi karşılıksız bırakılmamalıdır.