‘Kanun idarecileri de kapsamalı’
Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Öğretmenlik Meslek Kanununun bir an önce meclise gelmesini beklediklerini ve kanunun eğitim kurumu yöneticiliği ile birlikte ele alınması gerektiğini söyledi.
Kanunun meclise gelmesi bekleniyor
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne daha önce Aralık ayında geleceği belirtilen Öğretmenlik Meslek Kanunu meclisin tatile girmesi ile 4 Ocak tarihinden sonra gündeme gelecek. Mecliste ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’, ‘özlük haklarında maddi ve manevi iyileştirme sağlanması’ , ‘öğretmenlere iade-i itibar yapılması’, ‘öğretmenlik mesleğinin bir ihtisas mesleği haline getirilmesi’ ve ‘3600 ek gösterge’ gibi konuların ele alınması bekleniyor.
‘Kurum yöneticiliği sürdürülebilir olmalı’
Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Öğretmenlik Meslek Kanununun 2018 yılında duyurulduğunu ve tüm eğitim çalışanlarının mesleğin çerçevesini netleştirecek kanuna odaklandığını söyledi. Miran, “Öğretmenlik Meslek Kanunu, beklentileri karşılayacak şekilde bir an önce Meclis’e sunulmalıdır. Kanunun öğretmenlerin özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, öğretmenliği kariyer mesleğine dönüştürecek nitelikte olmasını umut ediyoruz. Bunun yanı sıra, eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görev olmaktan çıkarılarak kariyer ve liyakat ilkesi çerçevesinde yeniden ele alınmalı; kazanılmış haklar korunarak mali haklar güçlendirilmeli, eğitim yöneticiliği sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu kapsamda, eğitim kurumu yöneticiliğindeki 8 yıllık görev süresi 12 yıla çıkarılmalıdır” dedi.
İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve yardımcıları ile şube müdürlerinin eğitim yönetiminin ayrılmaz bir parçası olduğunun da altını çizen Başkan Miran, yürüttükleri görevlerin eğitim-öğretim hizmetinden kopuk bir genel idare görevi olmadığının dikkate alınarak, bu kadroların da Öğretmenlik Meslek Kanunu çerçevesinde eğitim kurumu yöneticiliğiyle birlikte ele alınması gerektiğini söyledi. İdarecilerin sorunlarının sendikaca takip edildiğini de belirten Miran, “Eğitim kurumu yöneticilerinin iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde işveren vekili statüsünde olmasından kaynaklı idari para cezalarının yükümlüsü olmalarının hakkaniyete ve adalete aykırı olduğunu, söz konusu
yükümlülüğün kişisel olmaktan çıkarılarak, kurumsal hâle getirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.