SAĞCI SİYASETE TOKAT GİBİ TAVSİYELER …
DGB (Alman Sendikakar Birliği) Kuzey Bölge teşkilatı ile ver.di (Birleşik Hizmet Sendikaları Birliği) sendikaların, dün, 09 Şubat günü Lübeck Hanseatischer Hof otel salonunda ortaklaşa, sendikalar için geleneksel;
”SAĞCI SİYASETE TAVSİYELER /
RATSCHLAG GEGEN RECHTS”
konu olan bir sempozyum ve konferans düzenlemiştir.
ver.di sendikasının 1990’lı yıllardan başlayarak belli aralıklarla Lübeck ve Doğu Almanya kentlerinde düzenlemiş olduğu bu konulu tüm konferans ve sempozyumlara katılmaktayım.
Özellikle AfD (Almanya için Alternatif) adlı olup, Federal Meçliste grup dahi kurmuş olan aşırı sağcı- ırkçı faşist partinin, Anayasa için bir tehlike oluşturmakta olduğuna, özellikle AFD’nin 24/25 Kasım 2023 günleri Berlin yakınlarında bulunan Postdam kentinde, bir lokantada, Hrıstiyan Demokrat Parti (CDU) üyelerinden bir kaç kişinin ve de Avusturya’dan ırkçı akıl hocalarının da katıldığı, gizli toplantıda alınmış kararların, bir gazeteci tarafından kamu oyuna sızdırılması sonunda, sağır kulaklara üflenmiş oldu.
Peki; bu gizli toplantıda alınan kararlardan bazıları ve hazırlanan master plan nedir?
AfD, iktidara geldiğinde, 2 milyon yabancıyı, içlerinde çifte vatandaş olanların Alman vatandaşlığı iptal edilip, geldikleri ülkelere, bazı göçmenleri de Afrika’da para verip, anlaşacakları bir ülkeye sürmeyi planlıyorlar.
Sadece bu kadar mı AfD’nin istekleri?
AfD, Almanya’nın AB’de (Avrupa Birliği) üye kalmasına da karşı!
İktidara geldiklerinde, AB’nin motoru olan Almanya’nın üyelikten çıkarılması dahi Master planları içinde.
Bu yılın Ocak ayı sonunda Almanya genelinde başlayan ve AfD’ye karşı ülke genelinde dalga dalga yayılan protesto miting ve yürüyüşlere, halkın ilgi gösterip, katılıp, meydanlara çıkmazı sonucunda, son 2 hafta sonunda yapılan araştırmalarda, AfD’nin %3 oy kaybettiğini basından okuyoruz.
Kim ne derse desin, bu da halkın gücünü gösteriyor.
AfD’nin oy kaybetmesi ve yoksul seçmenlerin AfD gibi aşırı sağcı partilere kaymamaları için, bir takım gerekli ekonomik tedbirlerin alınması gerekli.
Asgari ücret ile çalışanların vergi dilimlerinin düşürülmesi ve hatta asgari ücretlilerden hiç vergi alınmaması, asgari ücret ile çalışanların, emekliler gibi dar gelirlilerin sosyal yaşam kalitelerinin iyileştirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Son iki hafta içinde gerçekleşen mitingler, Almanya’nın en büyük kitlesel hareketleri olduğu bir gerçektir.
Ya, pekii; evde oturup meydanlara inmesi gerekip, inmeyenler, ne düşünüyorlar ve neden meydanlara çıkmıyorlar?
Yoksa evlerinde oturup meydanlara çıkmayanlar, aşırı sağcı bir iktidarda daha mı mutlu olacaklarını düşünüyorlar?
Sempozyumda oluşturulan çalışma konulu 2’nci çalışma grubuna “Sosyal Medya” katıldım.
Sosyal medyanın olumlu ve de yıkıcı gücüne, pek çoğunuz gibi ben de tanık olduğum için, ırkçı, güçlerin bu medya silahını nasıl ve ne derece etkili kullandıklarını, bir de sendikalı arkadaşlarımdan dinlemek ve öğrenmek istedim.
Dinledim ve de çok da yararlı oldu.
AfD’nın, özellikle gençleri etkilemek için TikTok adlı sosyal medyayı kullanmakta olduğunu öğreniyoruz.
TikTok, Almanya’da 21 milyon kişi tarafından kullanılmakta olduğu düşünüldüğünde, sosyal medyanın gücünün ne derece etkili olduğu da görülmektedir.
Son 3 hafta içinde Alman halkının, özellikle gençlerin çoğunluğu oluşturmakta olduğu insan seli, 1933 yılında kurulan aşırı sağcı, ırkç Hitler örneği bir rejime yol vermeyeceklerine olan incımız artmaktadır.
Aslında Alman olmayıp, Avusturyalı olan Hitler’in Almanya’da iktidarı ele geçirmek için hırslı, terör karışımı çalışmalarına muhaliflerin;
“gelsinler, 2 ay dahi dayanamazlar” aymazlığı ile uzaktan seyretmeleri sonunda, Hitler, 12 Kasım 1933 tarihinde yapılan seçimde, 3,3 milyon seçmenin oyunu geçersiz saydırıp, seçim günü de estirdiği terör ile, aşırı sağcı, ırkçı NSDAP (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) ile iktidara gelip, Almanya’da tek adam rejimini kurmuştur.
İlk eylemlerinden biri olan Federal Parlamento’yu lağvedip, parlamento binasını da yaktıran Hitler, sonra da, ülkedeki, ayrım gözetmeden tüm siyasi muhaliflerin ve de Yahudilerin, azınlıkların, eş cinsellerin üzerine demir yumruk ile gidip, çıkardığı II. Cihan Harbi ile de ülkesi Almanya’ dahil, Orta, Güney ve Doğu Avrupa’yı da ateşe verip, 60 milyon insanın yaşamını yitirmesine sebep olduğu gibi, Türkiye sınırlarına dahi dayanmıştır.
Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, sağ duyulu ve tarafsızlık politikası ile Türkiye’yi bu II. Cihan Harbinden korumasını bilmiştir.
Tarih, yaşanmış rakam olarak geri gelip tekerrür etmez ama; o rakamlarda yaşanmış olaylar, hafife alınır ise, bundan yararlanıp güçlenen kötü niyetli kişi, grup ve siyasi partiler, oyunu tekrar slyaset sahnesine koyabilirler.
Demokrasi, açık toplum ve seküler yaşam bu dünyanın nimetlerinin en kutsallarıdır.
Her alanda ve şartlarda bu kutsallara sahip çıkmalıyız!
Sevgi dolu ve sağlıklı kalınız
Remzi Uysal
Lübeck, 10 Şubat 2024