TAŞI OĞLUM AKIL TAŞI
Taşı Himmet akıl taşı
Bilenlerin esen başı
Yüz yıl yok ki ana yaşı
Nice şahlar gelip geçti
TAŞI GEDİĞİNE KOYMAK
Deyim
Tarlanın taşlısı kızların saçlısı güzel olur.
Halk sözü
Bir güz günü. Ekim ve dikim zamanı geldi. Hazırlık başladı. Arpa, buğday, yulaf ekilecek. Güzel türkünün de dediği gibi:
“Arpa buğday çeç olur
Güzeller güleç olur..”
Babam atı koştu. Anam da tohumları saçtı. Gelgelelim; tarla taşlık, kıraç. Yerel halk ağzına göre söylersek; keleme, gen toprak. Sür sürebilirsen. Bu tür toprakta sabanı değme at çekemez.
Babam:
“Ya Allah Bismillah” deyip sabanın sapını tuttu tutmasına ama; dediğim gibi; tarla taşlı, yer gen, toprak keleme, kaya gibi sert mi sert. Bir yandan ayrık otu, öbür yandan çipcik otu, inadına sarmış tarlayı.
At sabanı çekmekte zorlanıyor.
Zorlandıkça; gah sağa, gah sola purçunluyor. Purcunladıkça da ciziden çıkıyor. Doğrusu, biraz da işin hilesine kaçıyor at.
Babamın elinde çıpırak (ince uzun bir sopa), ciziden çıkan atı, yeniden ciziye sokup, hafiten cıprağı vurup:
“Dah oğlum dağ, önümüz kar kış, cor çocuk ekmek ister, aş ister dah ..” der.
Tarla tarla değil, taş ocağı mübarek.
Babam:
“Oğlum Himmet, iri taşları topla da, ana (uç, sınır) yığ..”
Bir topla, on topla, yüz topla. Bitmek bilmiyor taşlar. Taşı babam taşı. Daha küçük bir çocuğum. Yorgun düştüm.
‘Böyle tarla mı olur baba!’ dedim.
Babam:
“Tarlanın taşlısı, kızların saçlısı güzel olur. Taşlı tarla üreyikli (dişil/doğurgan) olur oğlum.” deyince,
‘kızların saçlısına sözüm yok da, tarlanın taşlısı nasıl güzel olur baba’ dedim. Eldeki tarla bu. Napsın gariban. Zügürt tesellisi işte.
Taş demişken aklıma geliverdi. Memlekette doğru dürüst taş ustası da kalmadı.
Bizim tarlanın taşlarıdan ne güzel ev olurdu.
Taşın kırk yüzü var demiş atalar. Deneyimli, becerikli bir taş ustadı, en uygun bölüme, en uygun yüzü bulup, yerli yerine yerleştirir taşı. İyi bir taş ustası, taşı gediğine koyandır. Gerek toplumsal yaşamda, gerekse siyasal alanda taşı gediğine koyan ünlü ustalar da çoktur. Onlara da burdan selam gönderelim.
Laf aramızda, taşı gediğine koyma konusunda, ben de hiç fena sayılmam. Edepli, erkanlı, töreli yasslı, uygar bir insanız. Taş taşır laf taşımayız. Ancak; heybemizde de epeyce taş birikti.
Vakti zamanı gelince, gediğine koyacağız tüm taşları…
Kalın dostlar sağlıcakla…
Dipçe: 2020 yılı, bugünkü güncem.
Himmet Cansız