YAŞANMAYI ÇAĞIRAN ANILAR …
Balıkesir’de Meyhane Boğazı diye bilinen ve Ulus Sokak 5 adresinde bulunan, orta öğrenim süresince, 6 yıl kaldığım ve bugün o görevi yerine getirmeyen eski erkek öğrenci yurdunun önündeyim.
Kentte dönemin görkemli ve önemli kesme taş binalardan biri olan bu öğrenci yurdumuzun yöneticileri, binanın ikinci katındaki ve doğuya bakan küçük odasında, Balıkesir’i bir ziyaretlerinde, ATATÜRK’ün kaldığını da söylerlerdi.
.
3 yataklı olan o odada ben de 2 ders yılı kalmıştım.
Yanılmıyorsam 2 ders yılı, Yurt Yönetimin sözleşme yaptığı lokantalarda 3 öğün yemeğimizi yemiştik.
Bu lokantaların biri, aktör Tamer Yiğit’i çektiği fotoğraflarla Ses dergisinin yarışmasında kazandıran, sinek kaydı traşlı değilseniz, makinasının önüne oturtmayan Foto Ahmet Esmer’in paralelindeki bir üst sokaktaki İmren lokantası idi.
Geçen hafta o sokaktan geçtim ve İmren lokantasının tabelasını aradı gözlerim ve bulamadım.
Ve sokaktan bir müddet ayrılmayıp, eski güneş mağazasının karşısındaki Dadaş Çayevi’nin dışarıdaki bir masasında bir müddet oturup, zaman geçirdim.
Son yıllarda, yurt görevlisi Ömer Ağa’nın ailece kaldığı yurdun bahçe içindeki evi restore edilip, mutfak yapılmıştı.
Bu, biz öğrenciler için olumlu idi. Zira, akşam yemeği için dışarıdaki lokantalara gidip, zaman kaybımız olmuyordu.
.
Akşam yemeğinden sonra 2 saat süren, “mütalaa” diye adlandırılan ders çalışma, ödev yapma çalışmamız olurdu.
Bu 2 saatlik çalışmada, yere birimizin kurşun kalemi düşse, salondaki uzun büyük parçalar olarak döşenmiş düz taşların üzerinde büyük gürültü kopardı.
Ödevlerinde yardıma ihtiyaç duyan arkadaşlarımız, üst sınıflara giden öğrencilerin yanında oturur, yanındakini rahatsız etmeden, yardım alırdı.
Saat 21:00 de mütalaa biter, 1/2 saat sonra herkes yatmış olacağından, Ömer Ağa odaları dolaşır ve bizlere iyi geceler diler, lâmbaları kapatırdı.
Dış kapının tam üzerindeki büyük odanın tam da pençere önündeki yatak, bir ders yılında bana düşmüştü.
Bugün yerinde olmayan dış kapı önündeki sokak lambasının ışığında, o ders yılı pek çok roman okumuştum.
Bina bugünlerde “Balıkesir Ulusal Fotoğraf Müzesi” olarak görev yapıyor.
.
Ne yazık ki mesai saatleri dışında müze önüne geldiğimde, içeriyi ziyaret edemedim.
İnanıyorum ki; müzede eskiye ait izlere de rastlayabilirdim.
Türkiye’den ayrılmadan, ilk fırsatta eski öğrenci yurdum olan günümüzün bu müzesini ziyaret edip, anılarımı yaşamaya çalışacağım.
Remzi Uysal
Zeytinli, 17.10.2023