YÜREĞİMDEN DÖKÜLENLER 3.
Ve meşhur adalar konusu, siyaseten değil söylediğim ama ne kadar çok ada olduğunu her adanın capcanlı yaşadığını otantik dokunun korunarak taksi dolmuş gibi çalışan feribotlarla müthiş bir sektör yakalandığını hazırlanan broşürlerden görünce hemen Antik dönemden beri aktif olan Pire limanından başka bir ada yolculuğuna çıktık. AEGİNA adasına yaptığımız 1 saatlik yolculukta küçücük onlarca adaya rastladım diyebilirim. Deniz dev gemiler ve onlarca yelkenliler ile dolu idi, bacasız fabrika denilen bu devasa sektör çok canlıydı.
Neden dört tarafı lacivert denizlerle çevrili olan ülkemizde denizlerimiz boş diye düşünmeden edemedim.?
Aegina adası yunan tarihinin bazı ilklerini ve özelliklerini taşıyordu. İlk Parlamento toplantılarının yapıldığı kilise kilisede ilk parlamento başkanlığını yapan Rus başkanın resimlerinin kilisede yer alması ve görevlinin durmadan demokrasi vurgusu yapması dikkat çekiciydi. Doğayla iç içe geçmiş tarih kokuyordu.
Ada şirin mi şirin rengarenk evler pırıl pırıl deniz ve bu ufak yeri bile turizm cennetine çeviren zihniyet yani hangi yönden baksam ekonomiye ve sosyal hayata katkı sağlayan bir sistem ve doğayla iç içe geçmiş tarih kokusu.
Hızla ayrılmak zorunda kaldığımız güzellikten geriye damağımda greek kahvesinin tadı vardı.
Atina dan dönüş gecesinin beklenmedik bir durumla erteleneceğini bilmeden ülkeme işlerime dönüş hazırlıkları yapıyordum ki yolculuk yapacağım feribotun kaza yaptığı seyahatimin ertelendiği haberi geldi. Zorunlu olarak bir gün daha uzayan Atina gecesi doğrusu yorucu idi çünkü tüm bağlantılı uçuşlarım aksamıştı.
Karakter olarak kısmete her şeyin hayırlısı olduğuna inanırım yine aynı duyguyla toparlanıp ertesi gün kaldığım yerden dönüşe hazırlandım. Bu kez canım memleketimin güzellikleri Allah’ın lütfu doğamız tarihimiz, olağanüstü müzelerimiz ve güzel insanlarımızı düşünüp özlediğimi anladım. Çünkü dünyanın
en güzel yeri benim vatanım. Aklımda anılar aklımda sorular cevaplar, iyi ki ve şükürler olsun ki Türkiyem.
Siz dostlarım siz okuyucularım hepinize sonsuz sevgiyle.
Güldane Kaya Kaçar